bugün

maç yaparken gözlüğe top gelmesi

maçın giderek çekişme kazandığı anlardandır. iri yarı forvet oyuncusu şutunu çeker, top gözlüklü defans oyuncusunun gözüne gelir. gözlüğü yere düşen ve kırılan arkadaş hafifçe eğilir, gözlüğü eline alır ve "kırıldı mı lan" diyerek işaret parmağını çerçeveden içeri sokar. evet, arkadaşın eli cama değil boşluğa gelmiştir, ne yazık ki gözlük artık kırılmıştır. tabi ki kırılır, sonuçta sen edgar davids değilsin ne işin var gözlükle sahada. bu dakikadan sonra ne maçın bir önemi kalır, ne de o dakikaya kadar birçok gol atan iri yarı forvet oyuncusunun üzüntüsünün. o iri yarı forvet oyuncusu küçülür küçülür küçülür. ve "kusura bakma parasını ben öderim" der.

(bkz: gotumden masallar)