bugün

türkiye nin değişen toplumsal yapısı

Tanım: türkiye'de şuanda mevcut olan toplum düzeni ve ahlak kavramı.

Türkiye'de hızla her şey değişiyor. Her şey o kadar hızla gelişiyor ki dünün muhasebesini yapmadan, önünüze yeni birçok sorun veya dayatma konuyor. Devamlı değişmek isteyen bir toplumsal dinamik, korkutucu derecede her şeyden şikâyet eden insanlar. Herkes bir şeylerin eksik olduğunu düşünüyor, her şey de bende varım diyerek çığlıklar atıyor. Aslında cumhuriyet tarihine bakınca da ortaya çıkan sonuç aynı "değişim".

Değişen sınıf farkları, farklı kültürlerin harmanlaması, yeni siyasi fikirler, yeni siyasi partiler, yeni zihniyetler, değ,şen nesiller, aktarılamayan değerler, kaybolan ortaklık anlayışı ve daha binlercesi, saldırıyor üzerimize ve en kötüsü nefret empoze edilmeye başlandı yüreklerimize.

Toplumca yıllardır değişmeye odaklandık, önümüze sunulan yeniliğin iyi veya kötü olduğunu düşünmeden saldırıyoruz, tek istediğimiz eskiden kurtulmak. Eski ediğimiz şeyin analizini yapmıyoruz, tartışmıyoruz, sanki geç kalmışız veya kapalı bir odada boğuluyormuşuz gibiyiz, hemen bu durumdan kurtulmaya şartlanmışız. Toplum olarak birbirimize saldırıyoruz ve yeni değerler ararken değerlerimizi kaybediyoruz. Ortada kalmışlık, kimliksizlik kargaşası bizi çıldırtıyor. Batılı desen değiliz, Müslüman memleket desen değiliz, laik desen değiliz, mili devlet desen değiliz, güçlü bir devlet desek değiliz fakat bunların hepsiyiz de. Tanımlayamıyoruz kendimizi ve işte ifade edememekten çıldırıyoruz.

Ve işte bu belirsiz toplum sonunda her çeşit kötülüğün zekâ oyunu, her çeşit aşağılamanın ince alaycılık sanıldığı bir düşünceye saplandı. Tartışmıyoruz, tartışamıyoruz bile. Gözler kapalı, kulaklar tıkalı, fanatik saplantılarımızla, yaşayamadığımız ve asla yaşayamayacağımız hülyalara dalmış, kendimizi avutuyoruz. Umutsuzluk bile umutsuz olduğumuzdan değil gelenek haline geldiğinden inanılan değer olmuş vaziyette. Bir isim arıyoruz altına sığınabileceğimiz, bir kimlik ve ne olduğunu bilmeden kabul ediyoruz bu kimliği. Mazlum olmak bu memleket âlim olmaktan daha bereketli olduğu için, direnmek yerine ağlıyoruz, sızlıyoruz, şikâyet ediyoruz.

Şu anda benim yaptığım gibi, mazlumu oynuyoruz çünkü durduramıyoruz, önüne geçemiyoruz.

(bkz: leviathan)