bugün
- epeydir sozluge fotomu atmamis olmam9
- anın görüntüsü14
- özge özacar'ın memeleri11
- zall'ın yapacağı sözlüğe sokayım sorunsalı10
- gideon reid morgan jj33
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri14
- tüm sözlük kölemdir25
- arap milliyetçiliği22
- memati192324
- manyak olmaya karar verdim12
- erkeklerin çoğunun yalnız olması15
- aydinoglu bombala27
- magnum un 2 tl olduğu yıllar19
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak8
- neden fenerbahçeliyim11
- yazarlardan akıl almak19
- bamya seven insan20
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç14
- yetkili yapsanız da yeter9
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası14
- tayyip erdoğan gazilik ünvanını nereden aldı12
- siradansiradisibiri12
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler10
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler17
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- jose mourinho39
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması35
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla16
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- hakemlerle şampiyon olmak12
- kuresele yavsayan gotler tam liste20
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- sözlükten hatun kaldırmak13
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey10
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
dün anlam katamıyacağım bir güne uyandım. ne yapmayı planladığım birşey ne yapmam gereken birşeyim vardı. anlamsız, sade, sessiz bir güne uyanış. uyanırsın ve gülümsersin hayata derler ya zıttını yaşamaktaydım; uyanırsın ve uyandığına küfredersin... ilk sigaram ve duman, kahvaltısız olur mu demeyin karanlık uyandım işte, zaman zaman olur işte...
farkındaydım, günü bu kadar keyifsiz geçirmenin hiç bir anlamı olmadığının. yapacak birşey bulmalıydım en azından birşeylerle uğraşmalıydım. kitap okumak, dergilere bakınmak, internet, yemek yapmak, gezmek tozmak, sevgiliyle buluşmak, sinema vs. vs. bunlar gibi her zaman yaptığım değil, her zaman isteyipte boş vakt
imi ayıramadığım renkli birşey olmalıydı bu ve aklıma o anda ne zamandır bakmak istediğim ve es geçtiğim albümlere gitti elim,o eski fotoğraflara...
nice ölenleri andım sayfaları geçerken hepsine mekanının cennet olmasını dileyerek ve nice hastalar gördüm eskiden dimdik duranlar, onların hepsinede cefayı verenden vefalarını, hayırlısıysa şifalarını diledim tek yaradandan... albüm sayfalarını teker teker geçiyordum ve bir fotoğraf o günün 180 derece dönmesine, renklenmesine ve neşesine sebebiyet verdi. hatta bununla kalmadı bu gece bu yazıyada bir ilham sağladı ki bunu yazmak için 3 aydır ilham denilen rüzgarın esmesini beklemekteydim...
omuzumda eli var, omuzunda elim. yanlış tespit değilse onların evin önündeyiz; sırıtıyoruz makineye bok varmış gibi, o biraz çekingen durmuşta ben yine dili hafiften dışarı çıkarmayı es geçmemişim onun çekingenliğinin zıttını yansıtmışım ki her daim boyleydik onunla. hep zıt noktaların adamı olmaya o yaşta başlamıştık ki o yaş 5-6 olsa gerek...
günler aynı günlerdi, doğan güneş aynı güneş ve gelecek karanlıkta aynı karalıktaydı her akşamın getirdiği, anlamı biçen bizdik onunla bu günlerin akşamınada, sabahınada... hiç bir vaktimiz amaçsız değildi ve hiç bir vaktimizi uzatmazdık kimseye. bulduğumuzda iki kafadar birbirimizi gidecek uzak bir yer bulmasakta saklanacak bir yer bulur o vaktin değerini sonuna kadar verirdik kendisine. ya gülerdik muhabbetimizle, yaşadıklarımız konuştuklarımızla yada birine karışmış olurduk olur olmadık yer dayağımızı ağlama modunda yaşardık o anı...
küçüktük ve sonra büyüdük...
ve sonra o gitti...
ben hala burdayım...
çok sevdiğim, değer verdiğim insan ismilo; allah oralarda yardımcın olsun.
geldiğinde haber eyle, tartışacaklarımız var. unutma biz birbiri uğruna ölecek zıtlarız. hatta formata uygunluk yapalım;
ben -2 rakamıyım sen +2. birleşmemiz gerektiğinde sıfır rakamı olacağımızı bilsekte göz kapalı, sağımıza solumuza bakmadan varım diyebiliriz.
kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur...
farkındaydım, günü bu kadar keyifsiz geçirmenin hiç bir anlamı olmadığının. yapacak birşey bulmalıydım en azından birşeylerle uğraşmalıydım. kitap okumak, dergilere bakınmak, internet, yemek yapmak, gezmek tozmak, sevgiliyle buluşmak, sinema vs. vs. bunlar gibi her zaman yaptığım değil, her zaman isteyipte boş vakt
imi ayıramadığım renkli birşey olmalıydı bu ve aklıma o anda ne zamandır bakmak istediğim ve es geçtiğim albümlere gitti elim,o eski fotoğraflara...
nice ölenleri andım sayfaları geçerken hepsine mekanının cennet olmasını dileyerek ve nice hastalar gördüm eskiden dimdik duranlar, onların hepsinede cefayı verenden vefalarını, hayırlısıysa şifalarını diledim tek yaradandan... albüm sayfalarını teker teker geçiyordum ve bir fotoğraf o günün 180 derece dönmesine, renklenmesine ve neşesine sebebiyet verdi. hatta bununla kalmadı bu gece bu yazıyada bir ilham sağladı ki bunu yazmak için 3 aydır ilham denilen rüzgarın esmesini beklemekteydim...
omuzumda eli var, omuzunda elim. yanlış tespit değilse onların evin önündeyiz; sırıtıyoruz makineye bok varmış gibi, o biraz çekingen durmuşta ben yine dili hafiften dışarı çıkarmayı es geçmemişim onun çekingenliğinin zıttını yansıtmışım ki her daim boyleydik onunla. hep zıt noktaların adamı olmaya o yaşta başlamıştık ki o yaş 5-6 olsa gerek...
günler aynı günlerdi, doğan güneş aynı güneş ve gelecek karanlıkta aynı karalıktaydı her akşamın getirdiği, anlamı biçen bizdik onunla bu günlerin akşamınada, sabahınada... hiç bir vaktimiz amaçsız değildi ve hiç bir vaktimizi uzatmazdık kimseye. bulduğumuzda iki kafadar birbirimizi gidecek uzak bir yer bulmasakta saklanacak bir yer bulur o vaktin değerini sonuna kadar verirdik kendisine. ya gülerdik muhabbetimizle, yaşadıklarımız konuştuklarımızla yada birine karışmış olurduk olur olmadık yer dayağımızı ağlama modunda yaşardık o anı...
küçüktük ve sonra büyüdük...
ve sonra o gitti...
ben hala burdayım...
çok sevdiğim, değer verdiğim insan ismilo; allah oralarda yardımcın olsun.
geldiğinde haber eyle, tartışacaklarımız var. unutma biz birbiri uğruna ölecek zıtlarız. hatta formata uygunluk yapalım;
ben -2 rakamıyım sen +2. birleşmemiz gerektiğinde sıfır rakamı olacağımızı bilsekte göz kapalı, sağımıza solumuza bakmadan varım diyebiliriz.
kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar