bugün

senden gittiğimden beri

"... artık aşka inanmıyorum. ne tutulan eller, ne öpülen dudaklar ne de birleşen bedenlerin hiç bir derinliği yok artık. ama sakın kendine mal etme çünkü bundan önce tuttuğum ellerin de bir önemi ve anlamı yokmuş, onu da anladım. dağın arkasında; yemyeşil bir vadi ve o vadide ahşap bir kulübe, verandasında bir hamak, hafif bir meltem ile akşam serinliğinde uyuklamak gibi tatlı bir hayat var zannedip umut etmekle geçti seneler. ama o hayal yerine gökdelenlerle dolu bir şehir çıktı karşıma o dağın arkasından. herşeyin yalan, dolan olduğu. uçtu gitti içimdeki umut ve hayal tomurcuklarım. artık kupkuruyum. ama biliyor musun, mutluyum. ne çekilen acılar, ne sıkıntılar, ne kabuslar kaldı geriye. geceler boyu gözlerimi kapayıp bedenime sapladığım bıçaklar yok artık. mutluyum çünkü ateş üzerinde yürümeye çalışmanın gereksizliğini anladım. aşkın peşinden gitmenin gereksizliğini anladım. kalbin değil bedenin susuzluğunu gidermenin yeterli olduğunu anladım. ve artık çok mutluyum."

adını unuttuğum bir kişinin