bugün

faruk k

kendisiyle garip bir anım olan şahsiyet.

bundan yaklaşık sekiz sene falan önceydi, faruk ilk solo albümünü henüz çıkartmamıştı. kendisi gibi msü modern dans bölümünden mezun çocukların da aralarında bulunduğu bir grup arkadaşımla, harbiye pehlivan kofte'den köfte ekmeklerimizi almış taksim'e doğru yürüyorduk. karşıdan bunun geldiğini gördük, bizim ekipteki okul arkadaşları hemen muhabbete giriştiler tabi. ben de daha önce bir iki sefer muhabbet etmiştim kendisiyle. o sırada elimde köfteli ekmeğimle aramızda şöyle bir diyalog yaşandı:

faruk- aaa kayip pena sen nasılsın?
k.p.- iyidir be faruk, takılıyoruz işte... senden n'aber?
faruk- iyi iyi, görüşmeyeli omuzların bayaa genişlemiş senin.
k.p.- ...

ben burda sustum abi... hepimiz sustuk... sonra gitti faruk. biz de ekmeklerimizi ısıra ısıra taksim'e doğru yol aldık...
*