bugün

hayattan geceye kalan

Bazen insanlık mı yapıyorum enayilik mi diye kendi kendime çok düşünüyorum. Çünkü insanlar beni insanlıktan soğuttu. Hep diğerlerinin düştüğü seviyeden uzak olmak adına kendimi bozmamaya çalıştım. Onun gibi yaparsam bana da ona baktıkları gibi bakacaklar mantığı oluştu. insanların nasıl baktığı neden bu kadar önemli di mi.. Ama ben kendime bakarken onlar gibi görünmek istemiyordum. Küçüklüğümden beri kendime yapmadığım fedakarlığı bir başkasına yaparken buluyorum kendimi hep. Ben bir şey aldıysam yanımdakilere daha büyük bir pay verir, bazen kendime hiç almazdım bile. Biraz büyüdük, zar zor para kazanıyordum ve kendime doğru düzgün bişi almadan kenara koydum paramı. Bir arkadasım çok zorda olduğunu söylediğinde hiç düşünmeden hepsini ona verdim. Ben de zordaydım ama onu kurtarabilmek istedim. Biraz zaman sonra bi baktım tatilden kareler atıyor Facebook'a. Ben de param olmadığı için evde oturuyorum öyle.
işe başladık, kim ne istiyosa kırmadım. Sabahın köründe otobüse binmesin, akşam yorulmuştur vs diyerek kapılarının önünden alıp bırakıyordum. Karşılık ya da minnet beklemiyordum benim vicdanım böyle istiyordu. Ama Benim işim düştüğünde herkes arazi. insanlığımdan tiksiniyodum ya, aptal yerine koyulmak canımı sıkıyordu ve zamanı geldiğinde asıl aptalı onlara göstermek istiyordum. Ama bünyem kin tutmadığından 2 gün sonra siktir et ya deyip kendi benliğime dönüyordum. iyi niyetim diğerlerine olan sevgimden değil lan kendime olan saygımdandı. Bir kişi bile anlayamadı beni. Neden sömürgeye dönüşüyor bu? Neden iyiyi örnek alıp böyle olmalıyım denmiyor da faydalanma isteği oluşuyor. Bu çiğlik neden var?
Sırf kendimi onların sınıfına koymamak için dengim olmayanların götünü kaldırdığımı farkettim. iyi niyetimden de insanlıktan da tiksinir hale geldim. Hepinizin tek tek çıkarcılığınızı sikeyim ben. 3 kuruşluk zeka ile uyanık olduğunu zannetmek de böylelerine yakışır zaten.

Ya ben bu dünyanın ta amına koyayım. Benim için değerli olanın peşinde koştum. Küstü, barışmaya çabaladım. Sorun oldu sorunu çözmeye uğraştım. Her şeyden korumak istedim. O üzülmesin, acılarını keşke üstüme alabilsem de o gülse ben ağlasam istedim. Yalan değil bin bela beni bulsun ki istedim ulan. Dara düştüğünde yanında olayım, üzüntüsünü paylaşayım, azcık yüzü gülecekse ne istiyosa onu yapayım dedim. Onu üzecek tek söz gelmesin diye ne gerekiyorsa yapmaya çalıştım. Kırdı dağıttı, tek güzel sözüne affetim. Beni siktir etti eğdim başımı gittim. Bana kendimi fazlalık gibi, olmasam daha iyi olur gibi, zarar veriyordum gibi hissettirdi. ona iyi olacak düşüncesi ile ben kendimden bile korumak için siktirip gitmeyi tercih ettim. Sahte oldu adım. Benim yanlış düşünmeye hakkım yoktu. Herkes yanlış düşünebilir ama ben düşünemem. Öyle bi hakkım yok ben kimim ki. Hep dürüst oldum ama yalancılıkla suçlandım. Kendimden önce onu düşünmeye çalıştım bencil oldum.. Ne şerefim kaldı ne kişiliğim. Bu nasıl vicdan arkadaş.. Bu neyin nefreti ne yaptım da hak ettim dostum. Neden bu dünya kötü niye bu kadar pamuk ipliğine bağlı her şey. Niye hatır yok. Niye bir insanı yıkmak bu kadar basit. Bu mu reva olan.. Haklılığı sikeyim, haklı olsam da özür diledim yeter ki canı sıkılıp üzülmesin dedim.
Haklı olmak şu siktiğimin dünyasında her şey gibi. 1 kere geldiğimiz şu dünyada sevdiklerimden ayrı kalmamak için hep adım attım. Utandım sıkıldım ama yine yaptım yine yaptım. "Rahatsız eden" oldum. 
Benim hissettiklerimin bi önemi yoktu ki. Bu kadar çok incitip, inciten benmişim gibi davranılması vicdansızlık.
Amına koyduğumun hayatı bu muydu benim hak ettiğim.. Nasıl kalkiyim altından..

Bir sigara yakıcam, yine sadece benim için değerli olan aptal çakmağı yanımdan yine ayıramicam. Ben unutulup gidicem, bunca şeye rağmen hep seven ben olucam.