bugün

kekemelik

"arkadaşlar 3 gün susma tekniğiiii, sonra da melodik konuşuyoruz haydi bakiiim bir ki üç: üsküdara gideeer ikeeen..."

şaka şaka...

kendine "kekeme" diyen arkadaşlarım, beni bir dinleyin hele...

eski halimi düşünüyorum da, 2 kelimede bir ıkınma, terleme, kızarma, ne ararsan vardı. berbattım. bir yerde canıma tak etti ve konuşma kursuna gittim. düzelir gibi oldu, hatta neredeyse çözmüş gibiydim. gerçekten iyileşiyorum dedim. ama kurs bittikten sonra yavaştan başa dönmeye başladım. sonra internetten bütün tekniklere baktım. nefes alma mı dersiniz, heceleme teknikleri mi, melodik konuşma mı, yavaşlatma teknikleri mi...

arkadaşlar, bunların hepsi boş! çünkü kafama şu dank etti. bizde bir koordinasyon bozukluğu var ama bunun sebebi konuşmayı bilmememiz değil. ritmimizi bozan takıntılar, düşünceler var. bunların çoğu çocukluktan falan kalma şeyler. sadece şunu farkedin, kekemeliğinizi unuttuğunuz, kafanızın dalgın olduğu zamanlarda kekelemezsiniz ya da çok çok az zorlanma olur. neden? çünkü kekeleme bir korku tetiğidir. o tetik çekilince nefesiniz daralır, karnınızda bir şey varmış gibi hissedersiniz, ya da heyecanlanır ve titrersiniz. bu tetik sizi gitgide çekingen ve içine kapanık yapar. ve dikkat edin, içinize kapandıkça daha da kötü kekelersiniz hatta söyleyemez olursunuz.

peki çözüm ne? söylemesi kolay, yapması mücadele gerektiren bir şey. ama işinize yarayacak emin olun. önce bilmeniz gereken şeyler var:

1- insanlar nasıl konuştuğunuzu çok önemsemezler. başta öyle olsa bile sonradan alışırlar.
2- hiçbir insan sizden daha üstün değildir.
3- kendinizi ifade etmeye hakkınız var.

bunları yaşayarak, uygulayarak içselleştirin. ilk anlarda çok kekeleyecek ve takılacaksınız biliyorum. çünkü bu blokaj kalın bir duvar gibi. sizin günlük hayattaki her diyaloğunuz, her konuşmanız bu duvarı güçlü yumruklarıyla indirecek. duvarın arkasından ışık sızmaya başlayınca daha az kekeleyeceksiniz. ben size 15 günlük kurslar gibi sihirli bir değnek sunmuyorum. gerçek çözümü sunuyorum. çünkü çözüm sizin sosyalleşip aslında herkesin sizle aynı olduğu, konuşmanın o kadar da korkutucu olmadığı gerçeğini zihninize kabul ettirmeniz olacak.

kurallar:
1- insanlarla istediğiniz gibi konuşun. konuşurken "şunu nasıl söyleyeceğim" diye kafanızda büyütmenize hiiç gerek yok. söyleyin gitsin. yukarıdaki üç maddeyi özümsediyseniz bundan çekinmeyeceksiniz, zaten gerek de yok.
2- insanlardan kekeme olduğunuzu saklamayın! bastıra bastıra takılın! onların sorununuz olduğunu bilmeleri sizi daha da rahatlatır.
3- sürekli bir sonraki zorluk seviyesine geçin. arkadaşlarınızla konuşun, sonra gidip daha çok korktuğunuz biriyle, patronunuz mu olur hoşlandığınız kadın/erkek mi onu bilemem. ama parola şu, korkunuzun üzerine gidin.

yolunuz açık olsun!