bugün

gercekler devrimcidir

Bazı şeyleri anlamada kıt olan yazarımsının nickaltı.

Ergenekon: "ergene qon metni, sözel tarih anlamı yoluyla kaydedilmiştir. Aynı konuda müstensihlerden ve bana göre aynı zamanda sözel anlatıcıların uzak zaman olaylarını yeterince doğru hatırlamayışlarından dolayı ortaya çıkan yanlış kayıtlar ve tercüme hataları üzerinde togan da durmuştur. Togan, reşideddin hakkında yazmış olduğu ansiklopedi maddesinde, cami'üt tevarih'in Arapça, farsça ve moğolca nüshaları hakkında görüş belirtirken ayasofya nüshası hakkında şunu söyler: has isimlerde k ve q, ğ harflerinin karıştırılmasından anlaşılıyor ki, kitabın Arapça tercümesi Uygur harfleri ile yazılmış uygurca yahut moğolca aslından yapılmıştır. Bu konuda ve yazarın öteki eserleri üzerinde togan, ayrıca 'the composition of the history, the mongols by rashid al-din' adlı makalesinde de durmuştur. Ahmed ateş de, eserin bir kısmı ile ilgili yapmış olduğu neşirde ve tenkitlere yazdığı cevabı makalede müstensih hatalarına işaret eder. Eserin çeşitli yazma nüshalarında ve hatta nüsha içinde 'ergene qon' yanı sıra 'ergene', 'ürgene kon' gibi birçok farklı kayıt vardır. Bu farklı kayıtlara çeşitli zamanlara ait farklı müverrihlerin yazma eserlerinde rastlanır. Müneccimbaşı tarihinde de aynı ad dağa değil vadiye verilir ve türklerin çoğaldığı bu vadinin adı 'ergene qol' diye kaydedilir. Nihat Sami Banarlı, etrafı dağlar ile çevrili mukaddes toprağa bu adın verildiğini belirtir. Günümüzde bu adın, ergenekon ergenekun, 'ergene kon, ergene qun' gibi muhtelif yazı biçimleri vardır. Bütün bu gerçekler, elimizdeki sözcüğün zamanında doğru kaydedilmediğini, yanlış hatırlandığını ve yakıştırma açıklamalara maruz kaldığını göstermeye yeterlidir. Tabiatıyla, metinlerde görülen bu çelişkili durumu ortadan kaldırıcı bir çözümlemeye ihtiyaç olduğu açıktır. Burada, bu yer adını söz konusu çelişkili durumdan kurtarmak üzere yeni bir çözüm denemesi yapacağım."

"Başlıkta da görüldüğü gibi, bu çözüm denemesi için, [ergene kon] adlamasını şöyle bir denkleme dönüştürdüm: [ergene kon] =[erkin kün] mü? Denkleminin iki tarafında yer alan elemanların çözümlemesini, efsane metinlerinin tarihi yapıları içinde sakladıkları bilgileri, sorun ile ilişkili gördüğüm tarihi kaynak metinlerde yer alan açıklamaları ve ibareleri göz önünde tutmak, yorum ve filoloji imkanları ile, iki düzeyde gerçekleştirmeye çalışacağım. Sorununun çözümleme işlemleri için de türkler arasında türeme olgusunu anlatan ve farklı zamanlarda tespit edilmiş iki metni temel seçeceğim..." Gerisi ergenekon destanının ayrıntılarını anlatıyor.

Kaynak: ord. Prof. Dr. A. Zeki velidi togan "bozkurt efsanesi"

Halk (millet)
Bodun: "eski Türklerde halka "kün", "bodun" veya "el" (il) denmekteydi. Bunlardan "bodun", "boy" (bod) sözünün çoğulu olup, boylar Birliği anlamına gelmektedir. Çünkü, "bodun" (halk) aynı soydan olan ve aynı dili konuşan boyların bir başkan etrafında toplanmasıyla meydana gelmekteydi. Yine bir başkan tarafından "bodunlar"ın bir araya getirilmesiyle de Türk devleti (Türk eli) ortaya çıkmaktaydı."

Kaynak: Prof. Dr. Salim koca, "eski Türklerde devlet geleneği ve teşkilatı", gazi üniversitesi fen-edebiyat fakültesi.

Peki halk kimdir? (bu benden sana hediye olsun çakma devrimci)

"Halk teriminin ondokuzuncu yüzyıldaki çeşitli kullanımlarında görülen ciddi bir problem, bu terimin kaçınılmaz olarak bağımsız bir yapıdan ziyade, bağımlı bir yapı olarak tarif edilmiş olması gerçeği altında yatar. Başka bir ifadeyle, halk daha başka kümelerde oluşan gruplara tezat olarak tarif edilmiştir. Halk aşağı tabakası oluşturan, genel nüfus içinde bir sürü, bayağı ve kaba bir grup ve aynı toplumun seçkin tabakası (elite) ile tezat teşkil eden bir insan grubu olarak düşünülmüştür. Halk bir taraftan "medeniyetle" tezat olarak ele alınırken, yani halk medenileşmesi bir toplumda, medenileşmemiş bir unsur olarak kabul edilirken, diğer taraftan da vahşi veya ilkel toplum diye adlandırılan ve gelişme basamaklarından daha aşağıda kabul edilen bir grupla da tezat olarak kabul edilmiştir."

Bu, halkın 19. Yüzyıldaki tanımı. ilkel - Barbar (göçebe köylü) - medeni diye bir sıralaması var hatta.

Başka bir tanım: 'halk' terimi en azından ortak bir faktörü paylaşan herhangi bir insan grubunu ifade eder. Bu grubu birbirine bağlayan faktörün -ortak bir meslek, dil veya din olabilir-
Ne olduğu önemli değildir. Bundan daha önemli olan ise, herhangi bir sebebe bağlı olarak oluşan grubun kendisine ait olduğunu kabul ettiği bazı geleneklere sahip olmasıdır. (dundes; 1962:2)

Kaynak: alan dundes "halk kimdir" çeviren: metin ekici.

Ya devrimci yarim, senin için üşenmedim, eski makalelerimi buldum ve bunları yazdım. Göktürk kitabelerinin, doğu yüzünün ve batı yüzünün, kelime tahlillerinin çoğunu ezbere bilen insanım. Çoğul eklerini, yükleme hal eklerini, yön gösterme hal eklerini, ayrılma hal eklerini falan biliyorum. Göktürk kitabelerinin çevirisini, en az 20 kere de okudum. Muharrem ergin'in Orhun abideleri kitabını yutmuş insanım. Herkesi kendin gibi dönme sanmasan iyi olur. Kişi, kendinden bilir işi derler.