bugün

murat karayılan ın chp ye daha yakınız demesi

bir şeye daha yakın olan aslında en uzağında olandır. kılıçdaroğlu'nun yerine delikanlı bir emekli Türk subayı gelirse, bop çöker. şimdi ortada bir bop var. 18 sene önce abdnin bop ve ılımlı islam stratejisi ile yola çıkan akp ve sonra bdpden devşirme hdp var. amerika, her ülkede kendi yanlılarıyla hareket etmek için bir takım çıkış yolları arıyor. bopun eş başkanı olduğunu söyleyen erdoğan ile hdpnin söylemleri farklı mı ? hdpliler de eş başkan tanımını kullanıyor. akp, amerikaya gidip icazet aldı mı ? aldı. hdp gidip icazet aldı mı ? aldı. selonun abd ziyaretlerini,erdoğanın abd ziyaretlerine bakın. daha sonra dolmabahçe'de toplandılar mı ? evet. barzani ile miting ? evet. dolayısıyla elbetteki chp'de de bop gerçekleşsin diye akp ve hdpnin ekmeğine yağ sürenler var. tüm partiler kuşatma altında yani diğer yanda da. mesela ben nato ülkesi olmamıza karşı değilim ama bopa karşıyım. şu an bir partiye gönül vermiş değilim ama oy kullanırken gidip chpye vereceğim elbette ki bopun eş başkanı olduğunu itiraf eden erdoğana değil. chp'de de benim gibi nato'ya devam ama bopa resti düşünen bir çok Atatürkçü var. Atatürk ve inönü aslen abdye karşı değildi. 1.Dünya savaşında tanıdılar abdnin yapısını. ortal bazı şeyler var abd ile bizim aramızda. abd'de ki vatandaşlarda bizim gibi bayrağına sahip çıkan, bir iş yapınca abd vurgusunu öne çıkaran insanlar. bizde aynı şekilde davranıyoruz. bu bayrak zaten her koşulda dalgalanmak zorunda olduğu için bayraktır. aksi halde yalnızca anlamsız bir sembol olurdu. bu kadar askerin canını verdiği bayrak elbette her koşulda ön plana çıkarılacaktır. onlarda o mantıkla düşünüyor. fakat Atatürk ve inönü elbette ki bu ortak yapıları bilseler de hem 1.dünya savaşı yıllarından sonra abdnin o zaman ki şartlara göre yükselişini farketmelerinin de yanında hemde sovyet tehlikesi arasında bir kalkan aranıyordu. bu durum ikinci dünya savaşının oluşturduğu tehlike atmosferinde de geçerliydi. ve menderes döneminde natoya üye olduk. 18 şubat 1952. gerekli miydi ? o zamanın şartlarından sovyetlere karşı gerekliydi. hala gerekli mi ? askeri anlamda bu iki ülkenin üretimini geçene kadar bizim için gerekli. fakat bop bir tuzak. sonuçta nato ülkesi de olsak 1.dünya savaşında onlarla karşı savaştık. o 12 ada neden yem olarak türkiye'ye sunuldu sanıyorsunuz ? 12 ada alınsa peşine ikinci dünya savaşına mecburen girmek zorunda kalacak ve belki de egeyi komple kaptıracaktık. bunun dışında, bir şeye yakınız diyenlerin hdpnin,selonun vs yani şu zamana kadar bir sürü açıklaması var zaten fetö ile de zaman zaman görüşmüş. görüşmediği kimse yok bunların. ve abd sadece salt abd değil. orada bir sürü devlet şekli var. komik gelmesin ama te darwin zamanından beri oralarda, yönetimi ele geçirmeye çalışan yaratılışçı tayfası var. evrim teorisine hınca hınç karşı çıkmışlar, evrimi müfredattan çıkarmak için uğraşmışlar. devlet kademelerinde ve eğitimde kadrolaşmaya çalışmışlar. bunlar 15 temmuzdan 100 sene önce abd'de olan şeyler. ne tesadüftür ki aynı olay biz de gerçekleşmiş. ve bu şeylerin detayı Bertrand Russel'in 1951 basımlı Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri kitabında yazıyor. bakmanızı tavsiye ederim.