bugün

özgürlük

"türkiye’de devletin en çok korktuğu şey, emin olunuz ki, özgürlüktür. devlet vatandaşın düşünmesinden, kendisi ifade etmesinden, ‘ben de varım’ demesinden, hatta bizatihi inanç ve duygularından korkuyor. nerede düşünen bir vatandaş, farklılığını belli eden bir kimse varsa, biliniz ki, devlet seçkinleri nezdinde en ‘tehlikeli’ kişi odur. açıkçası, bir ‘kişi’ olmanız, ‘insan’ veya ‘vatandaş’ olarak var olmanız, tek başına, tehlikeli sayılmanıza yetiyor.

sakıncasız olmak ise çok kolay. eğer insan ve vatandaş kimliğinizin bilincinde olduğunuzu belli etmezseniz, ‘devlet’ adına size buyurulanlara harfiyyen uyar ve resmî öğretilerden hiç şüphe etmezseniz, kısaca düşünmez ve sadece itaat ederseniz, devlet nezdinde en makbul ve muteber ‘vatandaş’ siz olursunuz. çünkü, devlet sizden düşünen, sorgulayan, doğrunun ne olduğuna ilişkin kararı resmî otoritelerden beklemeyen ve siyasal hayata katılan vatandaş olmanızı değil, aksine ‘hikmet-i hükûmet’ten şüphe etmeyen ve devlet’ karşısında ‘haddini bilen’ uysal tebaa olmanızı bekliyor, talep ediyor."

(mustafa erdoğan, 1994)