yaşlı adamın kafasına kolonya döken serseriler

siz, “Kaybettiklerimizin hepsi yaşlı,” demekle, toplumda, “oh neyse ki yaşlıymış, zaten ölecekti,” algısını yarattınız mı, yaratmadınız mı? Durmadan sokaklardaki geri zekalılara mikrofon uzatıp dışarıda dolaşanlar sadece aptal yaşlılar kızgınlığını körüklediniz mi, körüklemediniz mi? Sadece 65 yaş üstünü eve kapatıp yaşlıların virüs gibi görülmesine çanak tuttunuz mu, tutmadınız mı? Ama sahillerde bisikletle gezenler, sabah sporu yapanlar, asker uğurlayanlar, balık tutanlar, umreden gelenlere el öpmeye gidenler, pek çok atölyede, fabrikada, iş yerinde toplu çalışan zavallı bizler hala dışardayız. Kendinize gelin. Virüsü asıl dışardakiler taşıyor. Toplumu, bu kez genç-yaşlı diye ayrıştırdınız. Ama unutmayın, hala bu yaşlı kuşağın aklı, dirayeti ve eğitimiyle ayakta duruyoruz.