kadına şiddeti önlerken erkeği kalbinden bıçaklama

Öncelikle Türkiye'de nefsi müdafa ile ilgili kanun hükümlerinin artık gözden geçirilmesinin şart olduğunu net bir şekilde gösteren olaydır. Zira bizde suçun niteliği ve buna bağlı olarak kasta bakılıyor yani insani ve psikolojik dinamikler yok sayılıyor. Bu yüzde bu tek taraflı bakış açısından çoklu bir bakış açısına göre bu hükümler değiştirilmeli.

ikinci olarak bu olay öyle ya da böyle sosyolojik bir simgeye dönüşmüştür ve özellikle kadın örgütleri dikkatli hareket etmezlerse bu olayın sonucunda yanınızda kadını boğsalar kimse dönüp bakmaz hale gelir. Ki özellikle türkiye gibi kalıp yargıların çok güçlü olduğu bir ülkede...

Ve fiili olay... Biri yoluna giderken, bir kavga görüyor. Müdehale etmeye kalkıyor. Amaç öldürmek mi hayır. Yani kimse bu çocuk bu adamı direkt öldürmeye gittti diyemez. Müdehalesini yapıyor sonra da kadın dışındaki şahitlerin ifadesine göre dönüp gitmeye yönelik hareket ederken saldırıya uğruyor. Bir boğuşma başlıyor ve çocuk bıçağı sallıyor. O bıçak başka bir yere de denk gelebilirdi ama kalbine denk geliyor. Olay üç aşağı bu arkadaşlar. Kadının ifadesi mevzusu var. Bakın kadın savcılıkta ne ifade vermiş, sonra basına ne ifade vermiş:

SAVCILIKTAKi iFADESi: Özgür yumrukla benim sağ omuz arka kısmıma doğru sert bir şekilde vurdu. Hatta bundan dolayı morarma olmuş olabilir. Bana vurduktan sonra Özgür evden çıkarak gitti.

BASIN AÇIKLAMASI: Polis eşliğinde hastaneden darp raporu aldım. Ancak vücudumda herhangi bir darp söz konusu değil. Dayak yemiş olsam, Özgür bana vurmuş olsa darp izi olurdu.

SAVCILIKTAKi iFADESi: Özgür bağırarak cevap vermekteydi. Kadir elinde bıçakla duruyordu. Kadir gideceği yöne yürümeye başladı. Bu esnada itekleşmeye başladılar.

BASIN AÇIKLAMASI: Kadir’in elinde siyah renkli bıçak vardı. Elindeki bıçakla yanımıza geldi. Karşılıklı bir şeyler söylerken, aralarında boğuşma yaşandı.

Görüldüğü üzere çelişki çelişki...