bugün

togo

times tarafından tarihin en cesur köpeği seçilmiş togo ve onu iki kere satan sahibi seppala'nın hepimizi ağlattığı öyküsü, alaska'da bir kasabanın difteri olan çocuklarını hayatta tutmak için, fırtına içerisinde, köpek kızağıyla 500 km'ye yakın bir yol gidip aşı getirmesi gereken dostların hikayesi . kesinlikle geçtiğimiz yılın en iyi filmlerinden biri. 80 sonu ve 90'lar sinemasını çok andırıyor.
film başlayıp da görev verilir verilmez filmin sonunu az çok tahmin ediyorsunuz zaten; ne var ki filmde önemli olan sonu değil yolculuk esnasında yaşananlar ve iki yakın dostun yaşadıkları. gerçi sadece iki yakın dost demek de hata olur, julianne nicholson seppala'nın eşini canlandırdığı constance karakteri de hikayeye yön verenler arasında.
görüntüler ve görsel efektler mükemmel, özellikle fotoğraçılıkta kullandığımız minyatür filtresi filme çok yakışmış. bazen bir tabloya bakmak gibiydi. willem dafoe karaktere inanılmaz yakışmış ve uyum sağlamış, filmin sonunda gösterilen fotoğrafla arada ki benzerlik de bunun bir örneği.
bu aradajulianne nicholson ise shirley maclaine benziyordu, yada ben benzettim.