bugün

evli biriyle ilişkiye girmek

Evli biriyle eküri olarak manita düşürüp ilişkiye girmek kadar iğrençtir herhalde.

izmir'de Oktay diye bir arkadaşım var. Çocukluktan beri arkadaşız kendisiyle. izmir'de yaşadığım dönemler ara ara takılırdık bununla. Babadan zengin, işleri de yerinde, x5 ile, Mercedes ile falan gezen bir arkadaşımız bu... evli ve küçük bir oğlu var. Şimdilerde 6-7 yaşındadır.

Her neyse. O dönem bununla aylarca görüşememiş, denk gelememiştik. O işinde gücünde, ben üniversite okuyorum falan. Baktım telefon açtı, akşam görüşelim muhabbetleri. Eşiyle çoçuğunu kaynanasına göndermiş. Sözleştiğimiz saatte buluştuk.
Ben tabi bastım izban'a kentkart'ı, hop Alsancak gar'dayım. Beyimiz geldi koca x5 ile. Geçtik mekana. Güzel bi şişe açtırdık, locada oturuyoruz. Cumartesi gecesi, mekan dolu, keyifler gıcır. Bi şişeye sabaha kadar muamele çekecek kaşarlar dolanıyor ortalıkta. Baktım bizimki meyilleniyor, dur dedim amk yapma. Zaten sinyal kesen hatunlar götüme benziyor. Neyse içki şişede durduğu gibi durmuyor tabi. Hele benim olduğum ortamda hiç durmaz. Benim kafa matiz oldukça oktay'a yapma etme telkinlerim de kesildi, Oktay bana 'yavaş oğlum falan' diyor. Sinyal çeken manitalara kaş, göz yapıyorum.

Çok geçmeden oturdu iki tanesi yanımıza. ViSKinin yanına bir de absol açtırdık, keyifler gıcır. Konsomatrislerle muhabbet ederken her türlü şeyi olabilen, her türlü mesleği yapabilen dayılar gibiyim. Manitanın birine sunexpress'te yardımcı pilotum diyorum, öbürüne lojistik şirketim var filan...
bizimki tutturdu Bostanlı'ya kaçalım. Zaten orada oturuyor, hem mekanlara akarız hem sıkılırsak eve kaçarız muhabbeti. Manitaları bırakıp, bırakmamayı tartışıyoruz. Dedim 'gelsinler amk, daha güzelleri denk gelirse siktir ederiz.'

Geçtik Bostanlı'ya. Oktay sağolsun yine şişeler, sahneye şampanyalar havada uçuşuyor. Locadayız, keyfimiz gıcır. Yanımızdaki manitalar ellerinde bardak, ağızlarında pipet göt kıvırtıyor. izmir ekonomi üniversitesi'nde öğrenci mi neymişler. Ben başka hatunlara sinyaldeyim, Oktay garantici. 'O kadar şişe açtırdık amk, elimizdekini kaçırtma bize' diyor.

Uzun lafın kısası içtik, eğlendik, geçtik eve. Salondaki büfede tekila gördüm, limondu tuzdu üşendim. Açtık biraları, muhabbetteyiz. Vakit ilerledikçe oynaşmalar, öpücükler, kakara kikiriler. Oktay aldı manitayı, geçti yatak odasına. Biz de misafir odası. Sevişeceğimizi seviştik tahmin ettiğiniz üzere. Duştan çıkıp salona geçtim, aklım hala biralarda. Bir tane açıp, oturdum koltuğa. O an gözümün önüne Oktay'ın eşi, çocuğu falan geldi. 'Ulan dedim alkolik ne iğrenç adamsın. Kız da arkadaşın, çocuklarını da biliyorsun. Sen herifle evlerine 2 manitayla geliyorsun, adam eşiyle yattığı yatakta kaşarın TEKiyle sevişiyor ve bunların hepsinde senin payın var.'

Yalan değil, 3-5 dakikalığına da olsa iğrendim kendimden. Sonra gidip manitanın koynunda uyudum tabi. Sonuçta içimizde günah çıkarttık herhalde. Ama ne hikmetse Oktay'la o günden Sonra bir daha asla eskisi gibi olmadık. Adı konmamış, dile getirilmemiş bir pişmanlık var sanki ikimizde de. Birbirimizle sevişsek bu kadar dert etmezdik herhalde.

Siz siz olun evlilerden uzak durun arkadaşlar.