bugün

karısına yemek yapan erkek

azı karar çoğu zarar olan hadise.

şöyle ki; eğer yemeği hep siz yaparsanız, bir daha hanım elini sürmez. eğer hep eşiniz yaparsa, eşiniz istemeden * elinizi eşinize süremezsiniz.*

genellikle, maalesef--caps lock on-- hala -- caps lock off-- evliliklerde cinsellik kadınlar tarafından bir silah, bir ödül/ceza sistemi olarak kullanılmakta. burada esas kast etmek istediğim bu. yoksa eşiniz yemek yapmayı sevmiyordur ama sofra bulaşık işlerinde iyidir, sizin de elinizin lezzeti vardır, yaparsınız, bunun çağ ile alakası yok -ki çok amca ve teyze tanıyorum bu şekilde olan. mesela ben eşim hasta olmadıkça yemek yapamam. neden? eşim istemiyor. neden? içimden birden hint mutfağı çıkıyor, aniden içimdeki ses barbunyaya köri at diyor, pilava safran dök diyor, safran bulamayınca rengi tutturmak için saçma sapan şeyler döküyorum, baktım sıvıyorum (bkz: sıvamak), basıyorum salçayı, ben seve seve yiyebiliyorum ama eşim yiyemiyor. eşim baharat sevmiyor. not:şimdi
metne dökünce harbiden iğrenç şeyler yaptığımı anladım, oğlum elmalı menemen ne ya.

konuyu daha fazla dağıtmadan, tanıma gelirsek, bu kişilerin genelde; kız kardeşi yoktur ya da yaş farkı çoktur. annesi ev hanımı değildir ya da ev işi yapmasına ket vuracak sağlık problemleri olmuştur. üniversiteyi aileden uzakta okumuş, anaç bir sevgilisi olmamış ya da aynı evde çok takılmamışlardır. ama bu kişiler candır, kıymetini bilin. en azından dünyanın kendisi etrafında dönmediğini, başka insanların da hayatta olduğunun ayırdına varmıştır. empati kavramının doğal uygulayıcısı olduğunu da belirtmek isterim.

edit : imla
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar