bugün

valencia

valencia, aklıma geldikçe yüzümde bir gülümseme.. çünkü çok güzel bir şehir, tatlı bir huzur var içinde.
merkezindeki tarihi yapıların hepsi korunmuş sizi don kişot dönemine ışınlıyor hepsi. daracık sokaklar ufakcık, şirin restoranlar, küçük atolyeler masal gibi çok çok sevdim.
turia nehrinin yatağını park yapmışlar, ormanımsı park. içinde futfol sahası, luna park, koşu yolları, bisiklet yolları, calatrava'nın o meşhur muzeleri futuristik yapıları vs vs kafanızdaki park kavramanı genişletin bu tam olarak yaşam alanı, yaşıyor nefes alıyor ve sizi davet ediyor. dikkatimi çekti insanlar koşuyor lay lay lom olsun diye değil ciddi ciddi koşuyorlar. maratona hazırlanır gibi ama fitler, güzeller, yakışıklılar ve mütevaziler.
sağlıklı besleniyorlar. deniz ürünleri çok tüketiliyor ve lezzetli yapıyorlar. olay levrek ızgara değil yani. meşhur tapaslarını yedim ama beni benden aldı mı hayır. benim favorim deniz ürünleri çorbası, her yudumun lezzeti farklı her kaşık yeni bir sürpriz bayıldım bayıldım. şarapları çok aromalı ve ipek gibi bir içimi var.
denizine de gittim ama şiddetle tavsiye etmem. deniz için ibiza'ya gidin zaten.
valencia'nın her bir parçası ince ve zarif bir zevkle ile düşünülmüş, gidin doyasıya gezin ve bu şehrin tadını çıkarın.