bugün

bulantı

jean paul sartre'ın yayınlanan ilk romanıdır.varlık ve hiçlik ,özgürlüğün yolları ve duvar ile beraber en önemli eseridir.kısaca özetlemek gerekirse ana karakter roquentin'in anlam bulma çabası ve dış dünyaya duyduğu tiksinti ayrıca roquentin için bu yetersiz kalıyor ve iç dünyasınada tiksinti duymaya başlıyor.kitaptan bazı bölümler;
ben geçmişimi nerede saklayacağım? geçmişinizi cebinizde saklayamazsınız. onu koyacak bir eviniz olmalı. gövdemden başka şeyim yok benim. yapayalnız bir adam, salt gövdesiyle anıları durdurup saklayamaz. anılar üzerinden geçip gider onun. ama yakınmamalıyım. çünkü özgür olmaktan başka şey istememiştim...
düşünmenin önüne geçebilsem hiç de fena olmayacak. düşünceler her şeyden daha tatsız. yaşayan etten bile tatsız. uzanıp dururlar, bitmez tükenmezler ve insanın ağzında acayip bir tat bırakırlar...
birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. enerji, kendini veriş, körlük ister. hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum...
işin garibi;deli olduğuma inanacak halde de değilim;hatta böyle olmadığımı kesin olarak biliyorum.bütün bu değişmeler nesneler ile ilintili.hiç değilse bunun böyle olduğuna inanmak istiyorum...
tek bir cümle ile roquentin'in görüşünü açıklamak gerekirse;
her şey göründüğü gibi görünmek zorunda değil...