bugün

allah a inanan herkesin çıkarcı olması

insanoğlunun çıkarı dünya ve ahiret dengesi üzerine kurulmadıkça kendisi dahil hiç kimsenin işine yaramayacak bir durumdan söz ediyoruz burada. Üstelik yanlış şartlı yanlı tek taraflı ve kasıtlı bir söylemle. Niye yanlış bu iddia? Bu insanın yaratılış fıtratına aykırı çünkü. Günümüz müslümanlarının erozyona ve her türlü tahribata uğrattıkları, maddi manevi değerleri yitirdikleri bir sosyal hayatla cenabı hakkın ve hz peygamberin vazettiği islamı tenkit ederseniz, sizin bu kıyasınız havada kalır. Bakın bu denklemin içine daha inançsızları (tümünü) katmadık bile. Kaldı ki bir takım sosyal gereksinimleri salt çıkar penceresinden değerlendirmek de sağlıklı bir fikir değildir. Bu hayatı insanları maddi ve manevi olguları tanımamak bilmemektir. Çıkarsız yaşamadan doğru anlamamız gereken fikir şu olmalı; hayatını idame ettirirken menfaat ve gereksinimlerini temin ederken, başkalarının ve toplumun hakkına ve hukukuna riayet ederek bunu yapmak. Değer yargılarını hiçe sayarak değil. Herkesin ihtiyaçları var ve hemen herkes bir şekilde birbirine muhtaç. ister kendin için yaşa ister sevdiklerin için ister topluma feda et kendini istersen insanlığa ada. Neticede etkileşim halinde olmak mecburiyetindesin. Buda bir şekilde alış verişle mümkün. ister bir bedeli olsun isterse karşılıksız olsun. Sen kulsun ve ihtiyaçların olduğu sürece bu hayatı yaşayacaksın. Sınırsız sonsuz bitmez tükenmez hazinelere malik değilsin insanoğlu..! Acziyetini gör ve idrak et. Zavallılığını iyi anla. Anla ki ona göre gardını al. Hazırlığını iyi yap. Alan el olma, veren el ol. Veren el olsan da sana o iyiliği ikramı ihsanı lutfeden de biri var. kim olursan ol allaha muhtaçsın. Allah (c.c.) ise kimseye muhtaç değildir..