bugün

çocukluğu hatırlatan detaylar

torpilin patlamasından sonra çıkan barut kokusudur.

Küçükken 30 ağustosta tüm paramızı ortaya koyar birleştirip o günün planını 1 hafta önceden yapardık. Tabi yıl 2001 kağıt torpiller o zaman baya satılıyordu ama şehirde dedikodular vardı.olayları her zaman abartan çocuk vardır emin olun her ortamda bulursunuz pireyi deve yapar velhasıl geldi bu "arkadaşlar plastikk torpiller gelmiş bir atıyorsun şehrin sonundan duyuluyormuş" falan filan neyse biz bunu duyduğumuz an satılan yere koştuk hemen 1 kutu aldık o zamanın parası 10 milyon cebimizden çıktı ama herkeste bir adrenalin patlaması var. Sebebi o gün 29 ağustostu tüm hazırlıklar o gün yapılırdı ama mahallemizde belli başlı kurallar vardı

1:Alınan o envayi çeşit paketlerin bir tanesi bile açılmayacak ve atılmayacak

2: Kutular mahallenin en güvenilir adamına oy birliğiyle verilir

3: Herkese şimdiden bölüştürülür hakkı kadar patlatır (tabi o gün geldiği zaman bu kural geçerli olmaz o an ki heyecanla herkes ne bulursa fırlatır )

Neyse 30 ağustos sabahı kız kovalayan sesleriyle uyandık. Erken başlayanlar her zaman olur o heyecanla sabahtan buluşur güneşin altında maç yapar sonra parkın çeşmesinde başımızı sokardık. Sular t shirten akmaya başlardı.Onun verdiği rahatlamayla parka uzanır akşamın planını yapardık. Neyse fazla duygusala bağlamak istemiyorum. 30 ağustos geldiği vakit önüne gelen herkes atmaya başlar roket mi dersin kurbağ mı dersin torpil, kız kovalayan, topaç vs vs herşey 1,5 saat içinde biterdi. Sonra sıkıcı sıkıcı birbirimize bakardık "ulan ne yapalım falan" gibisinden bir bakışmalar olurdu şansımıza bulunduğumuz yer ormanlık gibi bir alandı her sene ya lastik yakardık yada çalı çırpı... bir ara koltuk yaktığımız bile olmuştu. Sonra polis gelir kovalama süreci başlardı. işte en sevdiğim kısım buydu o an ki heyecan adrenalin tarif edemiyorum sayın sözlük yazarları ama şunu biliyorum ne kadar param olursa olsun o günlerim gelmeyecek dünyanın en değerli şeyi aslında çocukluğummuş bunu yıllar sonra öğrenmek üzücü şimdi bakıyorumda ne yemeğin tadı var ne arkadaşların ne aşkların en güzel yıllar çocukluk yıllarıymış...