bugün

kadınlar mı yalancıdır erkekler mi

bunu daha önce de yazmıştım olsun alın bir doz daha.
'' kadın, olduğu ve yaptığı her şeyi gözlemek zorundadır. erkeklere nasıl göründüğü, onun yaşamında başarı sayılan şey açısından
son derece önemlidir. kendi varlığını algılayışı, kendisi olarak bir baş­kası tarafından beğenilme duygusuyla tamamlanır.
erkekler kadınlara karşı belli bir tutum edinmeden önce onları gözlerler. bu yüzden bir kadının bir erkeğe görünüşü, kendisine nasıldavranılacağını da belirler. bu süreci bir ölçüde denetleyebilmek için kadın bunu kabul etmeli ve benimsemelidir. kadın benliğinin gözleyiciyanı, gözlenen yanını öylesine etkiler ki sonunda tüm benliğiyle baş­kalarından nasıl bir tutum beklediğini gösterir. böylece kadının, bir eşi daha bulunmayan bu kendi kendini etkileme süreci onun kişiliğini oluş­turur. her kadının varlığı, kendi içinde nelere ‘izin verilip nelereverilemeyeceğini’ düzenler. eylemlerinin her biri —amacı ya da dürtü­sü ne olursa olsun— o kadının kendisine nasıl davranılmasını istediğini gösteren birer simgedir. bir kadın tutup bardağı yere atarsa bu o kadının
kendi kızgınlığını nasıl ele aldığını, bu yüzden başkalarından nasıl bir davranış beklediğini gösterir. erkek aynı şeyi yaparsa bu, yalnızca onun öfkesini dışa vurmasıdır. kadın güzel bir fıkra anlatırsa bu, onun kendi içindeki fıkracıya nasıl davrandığını, elbette fıkracı bir kadın olarak başkalarından ne beklediğini gösteren bir örnektir. fıkra anlatmak için fıkra anlatmak ancak erkeğin yapacağı bir şeydir. bunu şöyle yalınlaştırabiliriz: erkekler davrandıkları gibi, kadınlarsa göründükleri gibidirler. erkekler kadınları seyrederler. kadınlarsa seyredilişlerini seyrederler. bu durum, yalnız erkeklerle kadınlar arasındaki ilişkileri değil, kadınların kendileriyle ilişkilerini de belirler. kadının içindeki gözlemci erkek, gözlenense kadındır. böylece kadın kendisini bir nesneye —özellikle görsel bir nesneye— seyirlik bir şeye dö­nüştürmüş olur. ''

görme biçimleri -john berger