varoluşçuluk

"Ya herkes bizim gibi yaparsa" sorumluluğu taşır. Bundan dolayı insan sadece kendinden değil tüm insanlıktan sorumludur. Kendisine şunu sorar "yaptığım bu eylemde haklı mıyım? Tüm bunlar doğru mu?" bunları sorar çünkü her karar sadece insanın kendisini değil, diğer tüm insanları da etkileyecektir. Bu yüzden varoluşçular "insan insanın geleceğidir" der.

Bir başka konu ise varoluş insana seçme hakkı tanır. Hatta tanımaz, onu buna mecbur bırakır. insan özgür olmak zorunda kalacaktır! Buna mahkumdur ve el değmemiş bir gelecek onu bekleyecektir. Bu geleceği yaratacak olan ise kendi kararlarıdır.
Iste simdi o ünlü söze gelmiş oluyoruz: varoluş özden önce gelir.
insan bir "hiç" iken artık "bir şey" olacaktır.

Sözün özü varoluşçuluk bir bunalım ya da depresyon değil; yaşama yön veren ve insanı kucaklayan bir felsefi akımdır. insana seçme olanağı tanır ve kendisin istediği gibi olmasına fırsat verir.

Hail sartre ve Heidegger ulan!