bugün

die frohliche wissenschaft

yalnızca deli! yalnızca şair

işıksız havayla,
ciyin avuntusu fışkırmışken
yerin üzerine,
görülmeden, işitilmeden
-yumuşacık pabuçları ayağında
avutucu çiyin, tıpkı bütün avuntuyla yumuşamışlar gibi-
düşünsene bir, düşünsene; mangal yürek
bir zamanlar nasıl da susamıştın,
sarı çimenli patikalarda
kem gözlü akşam güneşinin bakışları
kararan ağaçların içinden çevresinde dolaşırken
kör edici güneşin bakışları, acı verip sevinen.

hakikatin damat namzedi - sen ha ? burun kıvırırlardı
hayır! bir şair yalnızca!
bir hayvan, hınzır, yırtıcı, sürüngen,
bile bile, isteye isteye yalan,
av ardında,
alacalı bulacalı maskelenmiş,
kendine maske,
kendine av
bu - hakikatin damat namzedi, hayret ?
yalnızca deli! yalnızca şair!
sadece cilalı laflar eden,
deli maskelerinin ardına sinip de üfürerek konuşan,
yalancı söz köprülerine tırmanan,
yalancı gök kuşakları üzerinde
sahte gökler arasında
dolanıp kalan, sürünüp kalan-
yalnızca deli! yalnızca şair!...

ben de battım bir zamanlar,
hakikat çılgınlığımdan aşağı,
gün özleminden, gün yorgunluğundan,
ışıktan rahatsız, aşağıya, akşama, gölgeye,
düşmüş bir hakikatten
içi yanık tutuşmuş
- düşünsene bir, düşünsene mangal yürek
nasıl da susamıştın ? -
yasaklısıydım
tüm hakikatin!
ben yalnızca deli! yalnızca şair!...
güncel Önemli Başlıklar