sözlükçülerin en eften püften başarıları

Eminönünden levent'e terlikle yürümek!!

istanbul'a ilk geldiğimde kafama koyduğum bi spor ayakkabı vardı almak için. Adidas'ın bi modeli. Severim adidas. Ama istanbul'u hiç bilmiyorum iş görüşmesine gelmişim.

Kankamın yanında kalıyorum selimiye'de. Ayağımda terlik Atladım sirkeci-eminönü vapuruna, gittim eminönüne. Nasıl olsa diyorum 15 dakkaya ayakkabı alcam. Eminönüne bi indim Ulan arabistan! Abibas, adibas falan satıyolar. Hadi dedim beşiktaş'a yürüyeyim. Uzakmış ama yol keyifli. Beşiktaş'ta bi adidas mağazası var bilen bilir hemen çarşının girişinde. Ulan benim aradığım pabuç yok! Ayaklar zonkluyo. Dedim oğlum bu kadar çektin madem o ayakkabıyı bulacaksın.

Baktım bi yokuş var canlı gözüküyo. Dedim çıkayım buradan yukarı. Bugün buradan barbaros yokuşuna sesleniyorum : "senin ben amk barbaros yokuşu!"

Neyse tepesine çıktım yokuşun ama emekliycem artık azaptan. Orda bi çocuk gördüm. "Olm dedim allah için bu şehr-i istanbul'da adidas satan yer yok mu?" "Abi var" dedi çocuk "kanyon var ilerde bak. orda bi kaç tane avm var. Taksiyle gidebilirsin." "Ben" dedim "o taksiye binmicem arkadaş! Yürüyecem"

izmir'den gelmişim ne bileyim gökdelenler olduğundan yakın gözüküyomuş lan!? Dişlerimi sıka sıka girdim metrocity denen yere. Adidas mağazasını buldum girdim ama eminim suratımdaki ifade şu : " bu mağaza buraya mı konur amk!?!"

Ben o ayakkabıyı buldum. Ama normal numarama ayağım sığmıyor. Ayaklar olmuş davul çünkü. Ama ske ske normal numaramı aldım tabi. Giyemedim ayağıma onu. Yine Terlikle taksiye bindim. Taksiciye dokunsan ağlayacak gibi direktifimi verdim :

"Eminönü iskelesine..."