bugün

tanrısal inanç zorunluluğu

teistlerin sikik argümanlarla herkes tanrıya inanıyordu, tanrıya inanmayan toplum yoktu gibi ortaya sunduğu zorunluluk olmayan durumdur.
insanların sadece inançları değil, açıklamaları, masalları, töreleri, gelenekleri hepsi hemen hemen uhrevi bir yan eskiden barındırırdı. bunun nedeni bir şeylere inanma zorunluluğu değil aklın geri olması sonucu nesnel açıklama getirmenin zorluğudur. insan bu yüzden olayları olağanüstülükle açıklamış ve gerçekten kopmuştur. mesela şimşek çakmış korkmuş ona tanrı demiş, toprak verimsiz olmuş ürün vermemiş ona da tanrı nın işi demiş bu böyle uzar gider. yani insan o zaman zaten her şeyde bu açıklamaları kullanmış. aklı gelişkin olmadığı için ve bilgi birikimi de sınırlı olduğundan dolayı zaten nesnel, materyalist bir açıkla geliştirebilecek kapasistesi yoktu. bu yüzden inanç diye çok saçma bir şey bulmuş ve inanarak kendi mental dengesini sağlamış ve olaylara bunun üzerinden açıklama getirerek gerçekten kopmuş asalak hale gelmiştir.

işte bu asalaklığın kalıntısı dindar toplumlardır. önceden animiz, totemizm, atalar kültü, naturizm nasıl arsa bugün de dinlerin temelinde veya altında bunlar vardır. önceden kötü ruhlar musallat oldu değip kam a giden türk bugün bana cin girdi değip cinci hocaya gidiyor.
yani bir şeyler aslında değişmiyor.

inançsızlık aklın gelişimi, bilimsel altyapının yerleşmesiyle ortaya çıkmıştır. insanın evrimsel süreçte olan gelişmişliği inançsızlığın en önemli faktörüdür.
bu yüzden inançsız toplumlar ve kişiler evrimsel olarak gelişmiş dindar toplumlar ilkeldir.

türcülüğün amuna koymak!