bugün

otobüslerdeki ölesiye parfüm kokan kızlar

yaz aylarında iyice çekilmez olmuş kızlardır. iğrençtir alayı.

misal, yanımda gençten bir oğlan ile otobüste sallana sallana gidiyorum, bir durakta duruyoruz, bir sürü kız biniyor. gözlükleri yüzlerinin %80 ini kaplayan, ilginç görünümlü kızlar. yanımdaki gençten oğlanı aşağılayan bakışlar ile süzerek onun üzerinde oturduğu yeri içlerinden birine bırakması yönünde psikolojik baskı kuruyorlar. çocuk bir o yana, bir bu yana döner iken artık dayanamıyor, 'buyur abla' diyor. kız geliyor oturuyor yanıma.
otobüsün o dar koridorunda ilerlerken arkasından başlar çevriliyor, suratlar buruşuyor. 'noluyor lan' demeye kalmadan burnumu o ağır, o nasıl desem, yavşak koku sarıyor. kulaklarım bile sızlamaya başlıyor bir anda. neyse oturuyor yanıma, burnum kokusuna alışmayı reddediyor. inadına duyacak o kokuyu mnakoduğum burnu.

lan askılı bluz var üzerinde bir de, koltuk altından leş gibi ter kokusu yayılıyor. çattık iyice. sen al koca şişe parfümü başından aşağı boşalt, skindirik bir roll-on kullanmayı becereme. olacak iş mi lan?
onun kokusunu geçtim, zaten sıcaklar malum. otobüsün kendisi ter kokuyor. o kokuyla birleşen str8 (beybi..) kokusu öyle bir iğrençlik haline geliyor ki..

1 haftadır otobüslere biniyorum, her otobüste en az bir tane var mnakii. kokutuyor etrafı pis pis. ölesiye kokuyor bir de. koku diğer yolculara siniyor. sonra otobüsten inen kendi halinde bir kız, bindiği başka bir otobüste 'ölesiye parfüm kokan kız' oluyor. onun bindiği otobüste bulunan kendi halinde bir diğer kız da o otobüsten inip başka bir otobüste bindiğinde o otobüsün 'ölesiye parfüm kokan kız' ı oluyor.

evet, artık ben de ölesiye parfüm kokan bir kızım. yaşasın str8. kırılsın burun direkleri.
dış mihrakların oyunuyuz biz. kenelerle birlikte kongo'dan gönderildik. bakın nasıl hemen uyum sağladım ortama. yaa yaa..

konuyu böyle bağlayan kafamı da skeyim ayrıca.

bu kızlar ile aynı otobüse binmekten kaçının canlarım. bu da size uyarımdır.