bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

kimseye bu kadar cimri olmamıştın eminim.
sadece kendime ait olduğum şu ana denk geliyor bunu anlamam. hani tek ayağının üstüne düşersin de ötekini koymaya korkarsın ya nereye basacağını bilmediğinden öyle işte. geri adımlar atmak istiyorum hatta geri geri koşmak!

herkesle paylaşabileceklerini bir benden sakladın.
iyi niyetim mi korkuttu yoksa.. ansızın gülmelerim, melek olmam mı?avuç içlerimde garanti belgesi damgası mı var sanıldı acaba..

neremden kavradığını bilmemek asillik katıyor sandın ruhuna.
farkında bir görüntü, susmayan bir dil aslında seninki. susuşların yüksek sesle bağırmakta; "git!" "sus!"
peki.

kimseye olmadığım kadar dürüst oldum sana.
bunu bile bile durmaksa istediğin; bir yıldız kaymıştı ya, olmasın dileğim. sana olan açlığımı şu an yendim. dilimi uzattığımda diline değmesin.

kimsenin canını benim ki kadar yakmamıştın eminim.
ruhuma değmene denkti toparlanma çabalarım. bir kez daha yıkmaya mı geldin? utancını, ağrılarını, acılarını almaya gelmiştim. bu denli mi zordu dik durmak ve bildiğinden şaşmamak? ah pardon bildiğin senin bildiğin "ben" hariç her şeydi.

aslında sen bir melektin!
ruhun aşka müsait, acıya alışkın. sevmişsin bu düzensiz düzenini. gerçek bir el değse eksik gibisin. senin gerçekliğin hangi noktada başlıyor bunu hiç düşündün mü peki? kurduğundan öteye gidememek nasıl bir gerçeklik hiç farkettin mi?

okudukça tanıyorum seni. ben aynı kalayım. sen kitap ol ne bileyim şarkı ol.. topraktan bir türlü kopamayan bedenine daha da yapış, kendini harca.

kaydı yıldızım yine öpmediğin gecelere. bir anlamı yok! peki dedim bir kere..