bugün
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi34
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi13
- anın görüntüsü18
- esma bint mervan13
- fenerbahçe11
- meral akşener16
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi23
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi16
- yazarların bira içme rekorları13
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu32
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması11
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- jose mourinho17
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- gideon reid morgan jj24
- zalbert ramstein9
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- gizli samyelin moderatör olması10
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190522
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
son on yılda bu güne yüklenilen anlam da belli bir değişim oldu. daha öncesinde bir takım çevreler bunu devrim olarak adlandırıyordu. ne kadar büyük bir yanlış fakat günümüzde de bu çevrelerden kimseler var. ama en azından bunların sayısında ciddi bir azalma var, en azından bilimsellik adına sevinebilirim.
şu gerçek bu darbe ile işbirlikçi, gerici ve sol düşmanı-emek düşmanı demokrat parti iktidarı gitmiştir. buna denilecek bir söz yok? yöntem böyle mi olmalıydı, elbette değil. burada söylemek istediğim şey bir demokratizm hastalığı değil, tepeden inmeci, halk kitlelerine dayanmayan bir hareketten bahsediyorum. ama asıl sorunu bu mudur?
gerçekten bu darbe sonuçta en demokratik burjuva anayasası gelmiştir. fakat işbirlikçi bir yönetim indikten sonra bağımsızlık isteyen bir özne mi iktidara gelmiştir? hayır, böyle bir şey yok. darbe sonrası, darbecilerin cento'ya ve nato'ya olan bağlılıklarını açıklamalarını onları dp iktidarının emperyalizmle işbirliğine gitme eğiliminden geride bırakmaz. diğer yandan bu hareket aslında türkiye kapitalizminin yaşadığı krizin ardından gelen bir restarasyon anlamına gelmektedir. türkiye kapitalizminin sermaye arası karşıtlıkların ve halkın sistemden ideolojik bir kopuşa sürüklenecek sürecin başlamasıyla alakalıdır 27 mayıs darbesi.
bir diğer yandan bu anayasa sonrası emek hareketinin, işçi sınıfı hareketinin, solun yükselişe geçtiğinden bahsedilir. doğrudur, kronolojik olarak sol bundan sonra harekete geçmiştir. ama bunun nedeni darbenin sola kapı açması ile alakalı değildir. siyasetin temel kuralı olan bir şeyin harekete geçmesidir. siyaset boşluk tanımaz, illa boşalan bir alanı bir özne kapatır. işte burada ardına kadar açılan kapı yoktur, aksine kapıyı açmasını bilen ve boşluğu doldurmayı bile sol bir özne vardır.
gerçekler gözümüzün önünde, ne darbeciler ne de darbeye maruz kalanlar birer demokrasi kahramanıdır. bugün, darbeyi eleştirenler kendi sınıfsal tercihlerine göre bu darbeyi mahkum ediyorlar. 6-7 eylül'ün yaratıcıları, kore'ye asker gönderenler, solun üstünden silindir gibi geçmeye çalışanlar, onlarca antlaşma ile ülkeyi peşkeş çekenler demokrasi kahramanı değillerdi, ne de onları savunanlar demokrattırlar. asıl sorun 27 mayıs'ı nasıl eleştirmek gerektiğidir? bir gericinin karşısına bir başka gericiyi koymayı siyaset kabul etmez. en azından bu biline.
şu gerçek bu darbe ile işbirlikçi, gerici ve sol düşmanı-emek düşmanı demokrat parti iktidarı gitmiştir. buna denilecek bir söz yok? yöntem böyle mi olmalıydı, elbette değil. burada söylemek istediğim şey bir demokratizm hastalığı değil, tepeden inmeci, halk kitlelerine dayanmayan bir hareketten bahsediyorum. ama asıl sorunu bu mudur?
gerçekten bu darbe sonuçta en demokratik burjuva anayasası gelmiştir. fakat işbirlikçi bir yönetim indikten sonra bağımsızlık isteyen bir özne mi iktidara gelmiştir? hayır, böyle bir şey yok. darbe sonrası, darbecilerin cento'ya ve nato'ya olan bağlılıklarını açıklamalarını onları dp iktidarının emperyalizmle işbirliğine gitme eğiliminden geride bırakmaz. diğer yandan bu hareket aslında türkiye kapitalizminin yaşadığı krizin ardından gelen bir restarasyon anlamına gelmektedir. türkiye kapitalizminin sermaye arası karşıtlıkların ve halkın sistemden ideolojik bir kopuşa sürüklenecek sürecin başlamasıyla alakalıdır 27 mayıs darbesi.
bir diğer yandan bu anayasa sonrası emek hareketinin, işçi sınıfı hareketinin, solun yükselişe geçtiğinden bahsedilir. doğrudur, kronolojik olarak sol bundan sonra harekete geçmiştir. ama bunun nedeni darbenin sola kapı açması ile alakalı değildir. siyasetin temel kuralı olan bir şeyin harekete geçmesidir. siyaset boşluk tanımaz, illa boşalan bir alanı bir özne kapatır. işte burada ardına kadar açılan kapı yoktur, aksine kapıyı açmasını bilen ve boşluğu doldurmayı bile sol bir özne vardır.
gerçekler gözümüzün önünde, ne darbeciler ne de darbeye maruz kalanlar birer demokrasi kahramanıdır. bugün, darbeyi eleştirenler kendi sınıfsal tercihlerine göre bu darbeyi mahkum ediyorlar. 6-7 eylül'ün yaratıcıları, kore'ye asker gönderenler, solun üstünden silindir gibi geçmeye çalışanlar, onlarca antlaşma ile ülkeyi peşkeş çekenler demokrasi kahramanı değillerdi, ne de onları savunanlar demokrattırlar. asıl sorun 27 mayıs'ı nasıl eleştirmek gerektiğidir? bir gericinin karşısına bir başka gericiyi koymayı siyaset kabul etmez. en azından bu biline.