bugün

itiraf ediyorum

Kafam dalgın. Kafa dalgınlığı insana çok ilginç şeyler yaptırabiliyor. Yıllardır genellikle kötü başlayan senelerim bu sefer gayet güzel başlamıştı. Çok gülen çok ağlar hesabı, sıkıntılar ölümler peşpeşe geldi. Bakıyorum, gülüyorum, dolanıyorum ama sanki hiçbirini yapan ben değilim. Geçen günlerde burada tramvay için kullandığımız kartı vizeletmeye gittim arkadaşımla, sıra bekledik o kadar, cüzdanı bir çıkardım, okul kartım yok. Okul kartımı ne zaman cüzdanımdan çıkardığım hakkında ise hiçbir fikrim yok. Bugün erken çıktım fakülteden, Ankara'ya gitmem gerekti, trene yetişecektim. Eve girdim hazırlandım, saat 6 ya çeyrek var. Cebime bir baktım, cüzdanım kayıp. Dört döndüm evin içinde, tüm para cüzdanda, kartlar vs. herşey cüzdanda ve cüzdan yok. Aradım taradım bulamadım. Okuldan birini aradım orada mı düşürdüm acaba diye, evet orada düşürmüşüm. Alelacele okula koştum cüzdanı alıp trene yetişeceğim diye. Hemen tramvaya bindim, tramvaydan inip koşa koşa gara doğru gidiyordum ki bir ara saate bakmak geldi aklıma, acaba yetişecek miyim diye. Saat çeyrek geçiyordu ama 6'yı çeyrek geçiyordu, 7'yi değil. Tren ise 7.30 da. Trene yetişebilecek miyim diye endişelenen ben, bir saat 15 dakika erken gelmiştim gara. Birden durdum, bir sigara yaktım kenara geçip ve 15 dakika boyunca güldüm. Şu anda trendeyim, tren istanbul'a gidiyorsa şaşırmam.