bugün

şike davası

şekip mosturoğlu bir şeyler anlatıyor. eksi vermek dışında herhangi bir karşı çıkmada bulunabileceğinizi sanmıyorum. sizi ciddi anlamda sinirlendirecek değerli galatasaray'lılar. ancak şunu bilmelisiniz ki, evinize götürdüğünüz her lokmanın helal mi haram mı olduğunu nasıl hesaplıyorsanız, tuttuğunuz takımın da gerçeklerini doğrusuyla yanlışıyla kabul etmek durumundasınız. daha önce söyledim, tekrar söylüyorum.. şike davası sürecini hak görenler açık bir şekilde beyinleri uyuşturulmuş, fetöcü olduklarını inkar etmelerine rağmen fetöcü olan kimselerdir. şike davası sürecinin de ergenekon ve balyoz davalarından farkı yoktur. bu davalar aynı odak tarafından hazırlanmışlardır. şekip mosturoğlu'nun ifadelerine gelelim..

--şekip mosturoğlu'nun ifadeleri--

şöyle bir şey gördüm. mesela lütfi arıboğan mahkemede şahit olarak dinlenecekti. gelmedi. ifadesi hakimin odasında alındı. hatta ifade alınma döneminde yanlış hatırlamıyorsam ali rıza dizdar bey, ya onunla ilgili ya ilhan beyle ilgili.. ilhan helvacı'da aynı şekilde gelmedi duruşmaya. ifade alınırken hakimin odasının önünde hazırdı ve rica etti ifadede ben de bulunayım, sorular sorayım. sordurtmadı. şimdi ben buradan soruyorum. türkiye'de özel yetkili mahkemede herhangi bir şekilde ifadesi alınacak hangi kişi bugüne kadar hakim odasında ifade vermiştir? ve yargılamayla ilgili. ya en azından bu açıklanabilir. bunu geçtik, bu fezlekenin gönderilmesinde ki acelenin sebebi nedir? ya polis fezlekesi. uefa'ya gönderilen. bu polis fezlekesinin gönderilmesinde ki acelenin, motivasyonun sebebi nedir?

başka bir şey sorayım. yani bunların cevabını ben de gerçekten bilmiyorum ama arıyorum. o gün federasyonun hukuk kurulunda 10 tane avukat vardı. bunlardan 8 tanesi istifa ederek galatasaray kulübünde çalışmaya başladılar. başkan vekili sayın lütfi arıboğan'dı, o da galatasaray kulübünde ceo oldu. ebru hanım vardı, o da gitti galatasaray kulübünde iş buldu. yani şimdi bunları basit tesadüfle izah edebilecek miyiz? yani belki de basit bir tesadüftür. yani 8 tane hukukçunun aynı anda ayrılıp galatasaray'a gitmesi, öteki insanların ayrılıp orada iş bulması, bunlar tesadüf olabilir. ama en azından biri çıkıp kamuoyunda bunu aydınlatmalı.

geçenlerde tesadüfen sosyal medya da bulunarak ben de edindim. bu polis fezlekesini hazırlayan kişi çok önemli. yani polis fezlekesi de çok önemli. polis fezlekesi uefa'nın verdiği kararın ana yapısı. bunu yazan polis memurunun ben hukuk fakültesini bitirdiğini bilmiyordum. yani hukuk fakültesi mezunu mu değil mi bilmiyordum. ve şundan meraklıydım. içeriğinde ki bazı ifadeler uluslararası spor hukukunda bile çok tartışılır konular ve bunlar çok üst düzey spor hukuku bilgisiyle izahı kabil olaylar. ben bunu kimse kusura bakmasın ama türkiye'de yazabilecek iki veya üç tane hukukçu olduğunu düşünüyorum, dünya çapında da en fazla on tane olabileceğini düşünüyorum o konularda ki ifadelerin. tesadüfen bana da sosyal medyadan geldi, ben de sosyal medya hesabımdan tekrar yayınladım. 2013 yılında bu polis arkadaş yüksek lisans yapıyor. tez danışmanı tesadüf ilhan helvacı. yani bu kadar tesadüf hep bir arada olabilir mi? yani bunu birinin izah etmesi lazım. çok masumdur belki yani sebep. çok masumane anlatılabilir? yani bir insan hukuk fakültesinde tez yazacak, yüksek lisans tezi yapacak. konu da menejerlikle ilgili. yani spora ilişkin futbola ilişkin bir şey yazacak. ve bula bula o dönemde hukuk kurulu başkanlığı yapmış kişiyi bulacak. bu eğer tesadüfle izah edilebiliyorsa bizim olayımızda çok tesadüf var.

--şekip mosturoğlu'nun ifadeleri--