bugün

tarık buğra

Boşuna değil, bazı insanlar, hayatı çok severler. iyidir bu, güzeldir.

Bazı insanlar, bir de hayatı çok sevdirirler. Bu çok daha iyidir, güzeldir. Onlar, yalnızca hayatı çok sevmekle yetinmeyip, o sevgiyi başkalarına da yayabilecek denli yücelenlerdir.

Arkadaş çevremin adını bile bilmediği, bilse de anmak istemediği, Türkçe'min en iyi yazarlarından biri, Tarık Buğra'dır.

Bana göre, Türk Edebiyatı'nın en değerli yazarlarından biri olması, onun romanlarındaki kurgunun, anlatımın, çarpıcı diyalogların, gerçekliğin, yalınlığın hep önde olmasından çok, ayrıntılardaki içe dokunan, (Aslında dokunan sözcüğü yetersiz, batıp kanatan) güzelliklere yer vermesidir.
Kanatan güzellik mi olur demeyin, oluyor... Güzelleştiren kusurlar düşünün (Haldun Taner rahmet istedi, anıyorum.), onun gibi...

Tarık Buğra, Yağmur Beklerken romanında, baş karakter avukat tiplemesini uyaran bir yan karakteri, "Tarlalara suyu daha kolay getiren bir sistem getirdin, güzeldi. Bunu, diğer çiftçilerle paylaştın, bu daha da güzeldi." diye konuşturur.
içe dokunan bir konuşma başlangıcı, değil mi?

Tarık Buğra, yazdıklarıyla hep içimizi ve dünyayı güzelleştirendi.