bugün

anarşizm

kuralsızlık, toplumsuzluk değildir. medyanın özelikle pufpufladığı, terör gibi algı oluşturduğu bu fikir özünde insanın yetkinliğini önemlidir. insanların bir araya gelerek, karşılıklı menfaat gözetip belli yasaları ortaya koyması, bunda uzlaşı sağlaması ve buna direnene karşı dayatma uygulaması sorun değildir.

ortak fikir: insanın insanı sömürmesine karşı olmaktır.

devlete karşı olmasının altında devletin sömürgeci, köleci, insanı sürüngene çeviren yapısı vardır. ayrıca faşist, saldırgan, öldüren yapısı da buna eklenince devlete karşı olmamak için bir neden de yoktur.

ayrıca bu fikir komünistlerle eş görülse bile, anarko komünizm gibi anarko kapitalizm de vardır. anarşist komünistler, devleti ortadan kaldırıp tamamen insanın kendini yönetmesini hedef alırken, kapitalistler şirketleri hedef alıyor. ( zaten o godoman şirketleri devlet durduruyor yoksa şimdiye her şeyimizi almışlar )

yani, liseli çılgınlığı, düşünceden uzak anlık sinir, sikimin keyfine yaşarım havası falan değildir bu düşünce. zaten biraz aklı çalışan biri, insanın bir insanla bile yan yana geldiğinde orada kuralın başladığını, karşındakine saygının gerektiğini anlar.

medyaya bakmayın, özü güzeldir. mesela gelişmiş toplumlarda yasalar daha gevşektir. ( işte bu gelişim çizgisi daha da arttıkça artık yasalara gerek olmayacaktır) ilkel toplumlarda daha serttir. neden?
çünkü gelişmiş toplumlar daha kendine yetkindir ve yönetilmesi gereken yanları daha azdır. ilke toplumlar ise şiddetle onları hizaya sokmak, yasaları ağırlaştırmak, cezayı meydanda verip toplumda korku yaratmak esastır.

işte o ilkelliği bugün bazı toplumlar nasıl aşmışsa, gelecekte bunu da insanoğlu aşacaktır. insan yönetilmesi gereken bir sürüngen olmadığını anlayacaktır da denebilir.