bugün
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu11
- bütün sözlük erkekleri alçaktır15
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı18
- jose mourinho22
- neden sürekli kabız oluyorum18
- anın görüntüsü30
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- sabah başlayan baş ağrısı8
- victor osimhen9
- bik bik'in mutfağına konuk olmak15
- mert hakan yandaş12
- eve çağıran erko20
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı109
- fenerbahçe taraftarı30
- ismail kartal9
- the crying one9
- okan buruk19
- fenerbahçe nasıl kurtulur10
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe9
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u24
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm11
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
ince’nin 21 ay ceza almasına neden olan, 20 Ekim 2014’te BirGün’de “Barış ince: Savunmamdır*” başlığıyla yayımlanan akrostişli savunması:
Barış ince: Savunmamdır*
Hakim bey, savcı bey ve avukat beyler..
Israrla ve şaşılacak bir sabırla Recep Tayyip Erdoğan beyefendi ve şürekası tarafından hakkımda davalar açılıyor ve bana Beşiktaş’ın galibiyet sevincini yaşamam gereken şu nadide dakikalarda bu savunmayı yazdırtıyor.
Ruhumu sıkmak için gönderildiğini düşündüğüm bu beyefendi sürekli benimle uğraşıyor, beni içeri tıktırırsa olimpiyatları kazanan Japonların sevincini yaşayacağını sanıyor.
Suçlamaya konu olan “Ceplerine duble yol yapmışlar” başlıklı haberim, TÜRGEV fezlekesindeki iddiaları yayımlamaktan ibaretti ve bu fezleke, biz yayımlamadan bir gün önce internet ortamında onlarca sitede yayımlanmıştı yani gizliliği ihlal gibi bir suçlamaya dayanak olacak bir durum bulunmuyor.
Ismarlama haberlere alışmış olan muhterem beyefendi, 300 sayfalık fezlekelerin içinden yediği naneleri bulup çıkarmama pek bir hiddetlenmiş olmalı, olabilir, belki benim kağıt param döne dolaşa birilerinin cebine girmiştir, olabilir, ancak bu naneleri kendi üstün zekalı ailesinin küçük sırrı sanıyorsa pek bir yanılıyor.
Zira bu fezlekeler ve tapeler çıkmadan önce de benim gazetem, onun bu küçük sırlarını Sayıştay raporlarıyla manşetlere taşıyordu ama itiraf etmem gerekir ki kimse okumuyordu, satışlarımız da yerlerde sürünüyordu.
Tabi şimdi iyi satıyoruz da kağıt pahalandı biliyor musunuz, dağıtım masrafları falan derken, ne diyorum ya ben, savunma yapıyordum ben, başlarım savunmaya, içimden kendimi savunmak bile gelmiyor, hatta hiç bir bok yapmak gelmiyor!
Aslında ben ve benim gibiler bu hayatta sizin gibilerin yediklerini saymaktan, çok affedersiniz o işi bile rahatça yapamıyor.
Yani demem o ki polis elinizde, yargı elinizde, savcılar emrinizde, bu davanın sonucu belli, ben de oturmuş savunma yazıyorum, üstelik açtığınız davaya haber olan fezlekeyi sürekli güvenmemizi telkin ettiğiniz “güvenlik güçleri” hazırlamıştı.
Yılda ayda bir kere güvendik o da başımızda patladı.
iletin beyefendinize söylediklerimi, açın kulağınızı; sonra ne yaparsanız yapın ama şu bir gerçek ki TÜRGEV adlı bir vakıf kurdunuz, o vakfa bağış adı altında rüşvet aldınız, o rüşvetler karşılığında memleketin arazilerini eşinize dostunuza peşkeş çektiniz, imara açık olmayan yerleri imara açtınız, medya patronlarına maden hediyesi verdiniz, sonra da karşılığında yayın yönetmenlerini arayıp istediğiniz haberleri girdiniz, istemediğinizi yediniz, yedikçe semirdiniz, iktidarınız elden gidecek diye memleketi savaşa sokmak istediniz, bizimse bunların karşısında el pençe divan durmamızı beklediniz, direnince biz, çoğalınca biz, susmayınca biz, gencecik çocuklarımızı toprak ettiniz!
Polisiniz söyledi neler yaptığınızı, savcınız söyledi hatta bakanınız söyledi, ben söylemişim nedir ki, benim söylediğim, bu savunmadaki safiyane cümlelerin, ilk harflerinde gizli…
*BirGün gazetesinde yayımlanan ve TÜRGEV fezlekesindeki detaylardan hazırlanan Ceplerine Duble Yol Yapmışlar haberi ile ilgili dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından açılan “gizliliği ihlal” ve “hakaret” davası 21 Ekim saat 10’da Çağlayan Adliyesi'nde görülecek. Okuduğunuz bu savunma, mahkeme heyetine sunulan savunmadır. (EA)
Barış ince: Savunmamdır*
Hakim bey, savcı bey ve avukat beyler..
Israrla ve şaşılacak bir sabırla Recep Tayyip Erdoğan beyefendi ve şürekası tarafından hakkımda davalar açılıyor ve bana Beşiktaş’ın galibiyet sevincini yaşamam gereken şu nadide dakikalarda bu savunmayı yazdırtıyor.
Ruhumu sıkmak için gönderildiğini düşündüğüm bu beyefendi sürekli benimle uğraşıyor, beni içeri tıktırırsa olimpiyatları kazanan Japonların sevincini yaşayacağını sanıyor.
Suçlamaya konu olan “Ceplerine duble yol yapmışlar” başlıklı haberim, TÜRGEV fezlekesindeki iddiaları yayımlamaktan ibaretti ve bu fezleke, biz yayımlamadan bir gün önce internet ortamında onlarca sitede yayımlanmıştı yani gizliliği ihlal gibi bir suçlamaya dayanak olacak bir durum bulunmuyor.
Ismarlama haberlere alışmış olan muhterem beyefendi, 300 sayfalık fezlekelerin içinden yediği naneleri bulup çıkarmama pek bir hiddetlenmiş olmalı, olabilir, belki benim kağıt param döne dolaşa birilerinin cebine girmiştir, olabilir, ancak bu naneleri kendi üstün zekalı ailesinin küçük sırrı sanıyorsa pek bir yanılıyor.
Zira bu fezlekeler ve tapeler çıkmadan önce de benim gazetem, onun bu küçük sırlarını Sayıştay raporlarıyla manşetlere taşıyordu ama itiraf etmem gerekir ki kimse okumuyordu, satışlarımız da yerlerde sürünüyordu.
Tabi şimdi iyi satıyoruz da kağıt pahalandı biliyor musunuz, dağıtım masrafları falan derken, ne diyorum ya ben, savunma yapıyordum ben, başlarım savunmaya, içimden kendimi savunmak bile gelmiyor, hatta hiç bir bok yapmak gelmiyor!
Aslında ben ve benim gibiler bu hayatta sizin gibilerin yediklerini saymaktan, çok affedersiniz o işi bile rahatça yapamıyor.
Yani demem o ki polis elinizde, yargı elinizde, savcılar emrinizde, bu davanın sonucu belli, ben de oturmuş savunma yazıyorum, üstelik açtığınız davaya haber olan fezlekeyi sürekli güvenmemizi telkin ettiğiniz “güvenlik güçleri” hazırlamıştı.
Yılda ayda bir kere güvendik o da başımızda patladı.
iletin beyefendinize söylediklerimi, açın kulağınızı; sonra ne yaparsanız yapın ama şu bir gerçek ki TÜRGEV adlı bir vakıf kurdunuz, o vakfa bağış adı altında rüşvet aldınız, o rüşvetler karşılığında memleketin arazilerini eşinize dostunuza peşkeş çektiniz, imara açık olmayan yerleri imara açtınız, medya patronlarına maden hediyesi verdiniz, sonra da karşılığında yayın yönetmenlerini arayıp istediğiniz haberleri girdiniz, istemediğinizi yediniz, yedikçe semirdiniz, iktidarınız elden gidecek diye memleketi savaşa sokmak istediniz, bizimse bunların karşısında el pençe divan durmamızı beklediniz, direnince biz, çoğalınca biz, susmayınca biz, gencecik çocuklarımızı toprak ettiniz!
Polisiniz söyledi neler yaptığınızı, savcınız söyledi hatta bakanınız söyledi, ben söylemişim nedir ki, benim söylediğim, bu savunmadaki safiyane cümlelerin, ilk harflerinde gizli…
*BirGün gazetesinde yayımlanan ve TÜRGEV fezlekesindeki detaylardan hazırlanan Ceplerine Duble Yol Yapmışlar haberi ile ilgili dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından açılan “gizliliği ihlal” ve “hakaret” davası 21 Ekim saat 10’da Çağlayan Adliyesi'nde görülecek. Okuduğunuz bu savunma, mahkeme heyetine sunulan savunmadır. (EA)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar