bugün

nisa suresi otuz dördüncü ayet

1. "orada dövmeyi değil, hafifçe vurmayı çağrıştırdı."
2. "çok istisna durumlar için geçerli olan bir cümle."
3. "o dönemdeki arap toplum yapısı için denildi."

1. bir kadına var güçle patlatıp ağzını burnunu kırmak yerine, hafifçe vurunca çok mu masum oluyor mu eylem. bir insana şiddet uygulamak ne zamandan beri mazur görülüyor ya da hafifletilince haklı sayılıyor? doğru olması gereken cevap hiç bir zaman. ayrıca sırf fiziki açıdan bir kadın daha az güçlü diye bir erkeğin şiddete başvurması büyük bir insanın gidip bir çocuğu dövmesinden farklı değildir. kızınca patronunuza yumruk atıyor musunuz hemen, yumruk atmasanız bile "hafifçe" vuruyor musunuz? yemiyor mu, anlıyorum...

2. bu madde de ilkiyle bağlı. çok istisnai durumlardan bahsedersek, namus cinayetlerini de onaylamış oluruz. ne demektir bu, misal "zinayı", aldatma eylemini alalım: partneriniz sizi aldatıyorsa bir şekilde ona yetmiyorsunuzdur, bunun hıncını döverek ya da öldürerek mi almak gerekir? cevabınınız evetse, tedavi olmanızı öneririm. ayrıca bu kadar "istisnai" bir durum varken, kadının "zinası" çok sakıncalıyken, sırf "legal" diye dört kadınla nikahlanarak "legal" zina yapan/ ya da bunu doğru bulan bir erkeğin bu tepkisi çifte standart değildir de nedir.

3. "o dönemdeki koşullar yüzünden öyle denilmiş, arap toplum yapısı yüzünden böyle bir ayet var." savunmasını ise çok komik buluyorum, zira kuran-ı kerim ile ilgili en önemli şeylerden biri de her zamanın koşullarına karşılık verebilme ve daima geçerli olma iddiasıdır ki eğer bu cümleyle bu ayet savunulursa trajik bir çelişkiye düşülür, geçerlilik iddiası kaybolur.

tabii siz tüm modern görüntünüze rağmen namusunuzu temizlemeyi içten içe isteyen, "öyle denildiyse ne olmuş, edebiyle otursun işte karı." diyen bir erkek ya da "bana tokat atsaydı boşanmazdık."* diyen bir kadın da olabilirsiniz, ne denebilir ki o zaman.

tercih meselesi.