bugün

kuruntu

Bikaç gün önce babamın anlattığı bugün de rasim amcanın yazdığı yazıyla güzel anlatılmış bende de zaman zaman yoğun olarak bulunan ruh hali:

Adamın birinin, bir gece yarısı arabasının lastiği patlamış. Otomobilden inip tekeri onarmaya teşebbüs ettiğinde bakmış ki, krikosu yok. Uzakça bir mesafede görünen bir ışığı fark edince: “Gidip oradan kriko isteyeyim, demiş, gene de talihli sayılırım!” Işığa doğru yürürken de aklından geçiriyormuş: Şimdi bu adam, gecenin bu saatinde kendisini rahatsız ettiğim için kızacak, belki benden bir miktar para bile isteyecek. Eğer böyle yaparsa, ben de ona, bu yaptığının komşuluğa sığmadığını söylerim. Gene de ona, bu aleti kullanmak için 20 liradan kuruş fazla vermem. Ama o, 50 liradan aşağısını kabul etmem derse?! Gecenin bu saatinde hem rahatsız edilmiş olacak, hem krikosunu arayıp bulma zahmetine katlanacak, hem de istediği para kendisine verilmeyecek! Kriko sahibi böyle düşünüp sonra da: “Ya 50 lirayı verirsin, ya da gidip kendine başka bir yerde başka bir kriko bulursun!” derse, ne yapabilirdi? Bu düşünceyle, bizimkini yoğun bir öfke bastı. Kendi kendine söyleniyordu. Ne şu tekerim patlasaydı, ne de bir krikoya ihtiyacım olsaydı. Böyle söylenip homurdanırken, kendisini çiftliğin kapısı önünde bulur ve kapıyı çalar. Ev sahibi, üst kattaki pencereden başını uzatarak: “Kim o? Ne istiyorsun?” diye seslenince, bizim öfkeli adamımız kapıya bir yumruk daha savurarak: “Senin de, krikonun da Allah belanızı versin!” diye bağırarak gerisin geri dönüp hızla oradan uzaklaşır.