bugün

selcan taşçı

4 kasım günü yazdığı yazının son cümleleri hepimie atılmış bir tokat gibi, var olsun :

Türk Milliyetçiliğini, kendilerini eleştirenlerin feriştahına meydan okuyabilme kahramanlığı(!)na indirgeyenlerin gözden kaçırdığı küçücük(!) bir ayrıntı var:

1 Kasım 2015 akşamı itibariyle mesele "koltuk davası" olmaktan çıktı.

1 Kasım 2015 akşamı MHP hanesinde yazan rakam sadece MHP'yi bağlıyor olsaydı, en nihayetinde "bir partinin iç işleri" gibi haklı bir sınırda durmak, o sınırı geçmemek mecburiyetindeydi.

Ama öyle değil işte.

1 Kasım 2015 akşamı MHP hanesinde yazan o rakam -uzun vadede can yakıcı biçimde hissedeceğimiz üzere- hepimizin hayatlarını etkiliyor. Mesleki geleceğimizi etkiliyor, aile saadetimizi etkiliyor, sosyal çevremizi etkiliyor.

Haydi diyelim -Türk Milliyetçisi doğuştan çileye talip, cefakâr ya- kendimizden geçtik. Yetmiyor ki.

1 Kasım 2015 akşamı MHP hanesinde yazan o rakam Türkiye Cumhuriyeti'nin de bekasını etkiliyor. (Nasılı da yazarız bir gün...)

***

Ve bana sorarsanız kulak vermekte fayda var;

"Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri değiştirildiği, çözüm süreci eliyle vatan topraklarının bir bölümü terör örgütünün özerk idaresine terk edildiği gün bu milletin yüzüne nasıl bakacağız" gibi son derece vicdani, halisane, millî bir kaygıyla kurulan hiçbir cümle, hali hazırda partiyi kuşatan riyakârlık kadar zarar veremez MHP'ye...
güncel Önemli Başlıklar