bugün

ne zaman boşanacaksın da evleneceğiz

kitap ve yorum sitesinde bahsi geçen kitap. ben en çok sevgilisinin başka bir adamdan hamile kalmasından etkilendim, öyle bir gup gup amca'dan yani.

--spoiler--
Kitap adı olarak baktığımızda pembe dizi başlangıcı gibi değil mi? Aslında durum tam olarak öyle değil. Daha sert bir durum söz konusu. ilişkiler. Ama bu ilişkiler bildiğiniz tarzda ilişkiler değil. Nasıl ilişkiler peki? Anormal yani normal olmayan normalden uzak ilişkiler. Peki buna neye göre karar veriyoruz? Yani hangi ilişkinin normal hangisinin anormal olduğuna? Toplumsal değer yargıları, ahlak kuralları, örf ve adetler, sevgi, saygı aşk vs. gibi etkenlerle şekillendiriyoruz. Ya tüm bu değerlerimiz doğru değilse? Doğru bildiğimiz bir çok yanlış gibi onlarda yanlışsa? Mutlu olmak için yeterli değilseler? Huzurlu ve güzel bir yaşam, bu değer yargılarımız ile şekillenmiyorsa? Adam Phillips’in Tekeşlilik kitabından sonra üstüne bir de Hande Çayır’ı okuyunca bu konuda büyük bir sorun olduğunu ve işin kötüsü bu sorunun çözülmesi imkansız bir sorun daha olduğunu gördüğümü söylemeliyim.

Hande Çayır, kitabında röportaj şeklinde ilerlemiş. Çarpık olarak adlandırılan ilişkiler yaşayan insanlarla konuşmuş ve onlarla soru cevap şeklinde ilerlemiş. Aldatan eşler, cinsel fantezileri olanlar, farklı şeyler denemeyi sevenler bu kitapta. Tabi bütünüyle açık bir anlatım söz konusu değil. Hafif üstü kapalı hafif açık ilerlemiş bir anlatım. Tabi isim verilmiyor. Verilse bile sadece ilk adı kullanılmış. Hikayeler gerçek hikayeler. En azından yazarımız öyle diyor. Zaten gerçek olmaması gibi bir durum yok. Hepimizin duyduğu, karşılaştığı hikayeler. Tek farkı bunu açık dille anlatan bir kitabın olması. Genelde ayıptır bunlar tabudur ve anlatılmaz. Yapan kişiler ayıplanır ve dışlanır. Ama insan kendi içinde kendisini o kişinin yerine koyar ve o hazzı yaşar. Fakat dilinde ayıplar. Kendi içinde ise yapmak ister. Belki de yapar. Belki o da yaşıyordur bu çarpıklığı ama söylemez. Statüsüne saklanır, ahlak değerlerine saklanır, savunduğu dine saklanır, illa bir saklanacak yer bulur. Zaten değil midir en iyi saklambaç, her oyuncunun yakalanmadığı saklambaç…

Düşünsenize sürekli olarak analar kutsaldır diyen, anayı bacıyı karıştırma diyen bir toplumda yaşıyoruz, ama bir kadın geçerken tabiri caiz ise öküz gibi bakan insanlarla yaşıyoruz. Hatta çoğu zaman bakmakla yetinmiyor, çok daha berbat ve korkunç şeyler yapılıyor. Tüm bunlara rağmen hala cinsellik bastırılıyor. Yeri geliyor namus oluyor, yeri geliyor günah oluyor, yeri geliyor ahlaksızlık oluyor, yeri geliyor tabu oluyor bir şekilde o yeri geliyor. Bazı zaman ise allah rahmet eylesin oluyor. O bazı zamanlarda yüreği yananlara ne oluyor bilmiyoruz bilemiyoruz. Tüm bunlara rağmen hala aynı tas aynı hamam yaşıyoruz. Et üzerinden namuslu, lafta erkek, dışarıdan mükemmel insan, kağıt üzerinde edepli eş. Herşey, göstermelik gerçeklerin içinde itina ile hazırladığımız yalanlarımızdan ibaret…

Hande Çayır’ı tebrik etmek gerek. Ülkemizde böyle bir kitap yazıp, yayınlamak zor bir iş. insanların tepkisinin bir sınırı yok biliyorsunuz. Onlara göre yanlış olan her ne ise yok edilmelidir. Ne Zaman Boşanacaksın Da Evleneceğiz’e de, aynı önyargı ile yaklaşabilirler. Her ne kadar kitap bana hitap etmese de, olması gereken bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. Herkesin her gün yaptığı, ama konuşulması ahlaksızlık olarak değerlendirildiği bir çok şeyin açıkça anlatılması bence doğru bir hareket. Düşünsenize doğru giden o kadar az evlilik varken, birbirini aldatmayan insan sayısı bu kadar azken hala insanların aşktan, sevgiden, evliliğin kutsallığından bahsetmesi sizce de çok komik değil mi? Tekeşlilik zaten yok. Sadece bizler varmış gibi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Alın size modern toplumun bir sorunu daha. Çözülür mü? Kesinlikle hayır. Çok fazla yalanla birlikte yaşıyoruz, yaşatılıyoruz…

Tüm bunları düşündürmesi bile yeterli diyer düşünüyorum ve öncesinde ya da sonrasında Adam Phillips’in Tekeşlilik kitabını okumanızı tavsiye ediyorum.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar