bugün

ilişkide lanlı konuşmayı karşılama süreci

biyoloji bilimi, insanı hayvan olarak ele alıyor tamam ama duygusuyla düşüncesiyle komple düşündüğünde hayvandan ayrıldığın, hatta bir sınıfsallığı haiz olduğun bir durumun var. malum iki cins de insan var, erkek-kadın. aha bunlardan erkek olanı, kesinlikle hayvana daha yakındır, nedir işte, boğazına düşkündür, mevzu yemek oldu mu şalterler atar, ya da işte s.kinin keyfine, uçkuruna düşkündür falan filan. hah bu yargılar da, kadınların karmaşık yaratıklar, erkeklerin de beyinsiz, saf, ihtiyaçlarının güdümünde yaşayan anlaşılması ve tasmalanması gayet kolay şeyler(yaratık bile demek istemedim) olduğuna yönelik genel inanışın bir nevi ispatıdır.

mevzuya girişi uzattık ama öyle dan dun olmuyor işte bi dinle. şimdi, erkek yine s.kinin doğrultusunda(belki gönlünü de kaptırmıştır, bilemem) bir kıza yazılıyor, şartlar oluşuyor ve bir ilişki başlıyor. başlangıç ve devam sürecinde, erkeğin karakteristiği daha belirginleşiyor, izle bak:

birinci ay, bir telefon görüşmesi:

- aşkımm, çıkıyos di mi yarın?(pek belli olmasa da burdaki ses erkeğe ait)
- ya canım, hastayım ben biraz ya, üşütmüşüm, yatcam valla annem ilgilencek işte.
- hiii.. kuşuum, haşta mı oldun şen bebeğim, şenin neyin vaymış bakiim, yeyim ben seniii.(aranızda sevgilisiyle böyle konuşan ya da evvelden konuşmuş olan varsa, adres ver geliyorum. tekme tokat fiske şamar aparkat kroşe nükleer bomba)
- hmmm. tamam canım, hadi babam tuvalete kalktı kapıyorum ben. öptüm canım seni. babay.

görüldüğü üzere, oğlan gayet seviyor, kız da eh seviyor sayılır, bi sıkıntı yok şimdilik. devam;

yedinci ay, bazı şeyler oturmuş, bir telefon görüşmesi yine:

- canım, yarın geliyosun di mi? finaller bitti, üç gündür çıkmıyoruz.
- ya tatlım, üşüttüm ben galiba, boğazlarım şişmiş(bak bak boğazlarım diyor cahil karı), çıkamıcam, kötüyüm valla.
- lan, gel işte ya üüüff.. hem kaç gün oldu bulu..
- bi dakka bi dakka ne dedin sen?
- ne dedim ben? gel işte dedim ben.
- hayır hayır ondan önce ne dedin?
- finaller bitti, üç gündür çıkmıyoruz dedim.
- hayır ondan sonra ne dedin?
- gel işte dedim.
- lan dedin sen bana :( (ulan madem "lan dedin sen bana" diyebilecek kadar türkçe bilgin var, iki saattir ne bu; az önce ne dedin, ondan sonra ne dedin, bir dakika yirmi altı saniye önce ne dedin, ne bu lan?)
- ha lan mı? ha aşkım, yok ben sevdiğimden, yani dedim de, şeyden, lan derken öyle şey değil.(ne dedi la bu herif şimdi)
- lan dedin işteee(hay tribine.. tribüne oynama)
- aşkım işte tamam, öyle demek istemedim, gel diye, hani çok seviyom ya ben seni.(bana bak arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın)
- banane iştee..

neyse olaya fazla kaptırdım, saniye saniye bunlar barışana kadar yazacakmışım gibi geldi, karının tribinden tiksindim, kestim. olayı tahlil edecek olursak, bu olayın safı, garibi erkektir birader. adam arkadaşlarının yanında da lanlı lunlu konuştuğu içün, kızla da samimiyet ilerlemiş, samimiyetinden, sevgisinden ağzından çıkıvermiş. ne var kızım, neyi büyütüyon anlamadık ki biz bu telefonu dinleyen sapıklar olarak? ama kız da o kadar kızmadı belli, kavga büyüyebilirdi, allah'tan kız nispeten yumuşak huylu, yani şeytan değilse iblistir ya da en fazla ifrittir yani anla, yumuşak huylu dediysem abartma. devam;

ikinci sene, dördüncü ay, yemekteler bunlar:

- ben bi orta boy karışık, sen ne yicen canım?
- ya bilmiyorum ki. ımm, ya işte, ımm denizaltı neymiş, ondan alcam ben de..
(pizzalar gelir)
- ayy. karides var bunda, yemem ki ben, alsana şunları.
- lan ye işte. okumadın mı söylerken, altında yazıyo ne var ne yok hayret bişey ya, yemem ben karides..
- uuufff.. hem ne biçim konuşuyosun ya gıcık gıcıık..
- ne işte, ben mi dedim denizaltı, kruvazör, bok püsür, otur ye işte la, anaaa..
- yemicem işte, sen ye.(pizzayı yemediği gibi bir de sigara yaktı. ulan için gidiyo pizzaya ama kadınsın ya, çok güçlüsün kızım, çoook)

muhabbet bu. fakat dikkat ettiysen, kız oğlanın "lan" ya da "la" demesiyle çok ilgilenmedi, gıcık gıcık konuşması sıktı canını. bu aşamada "lan" meşruiyet kazanmış sayılır, roller evrildi, kız altta kaldı. ben de yan masadan izledim bunları, tabaktaki artıklarını yedim, karides bok gibiymiş.

on sekizinci sene birinci ay, evde kavga var:

- lan beyinsiz karı, bütün gün oturup göt büyüteceğine, bi çamaşır suyuna bas şu gömleği.
- eeeh, yeter be, gidiyorum ben annemin evine. allah belanı versin.
- siktirigit!

erkeğe boşuna bir yüzü hayvana bakıyor demedik. cicim aylarında ya da ilk senelerde, jujum, jelibonum, jelatinim, "lan" demek akıldan geçmiyor, ama sağlamladı ya ilişkiyi, ağzına ne gelirse, püü..

demek ki neymiş, meşruiyetler her zaman, çabalar üzere kazanılmıyormuş.

velhasılı kelam, kadının ilişkiyi yönlendirebilmesine bağlı olarak ertelenen ya da belki asla yaşanamayan bir süreç olarak tarihe geçer bu. kız alttan aldı, "lan" olayının üzerine gitmedi, sonunda "siktirigit" lafını işitecek raddeye geldi.

tanım: ilişkide bir dönüm noktası, kilometre taşı, sıçrama tahtası, transatlantik, antarktika.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar