bugün

meyhane

içerisinde ne bir iki birayla ben çok sarhoş oldum tribine giren ergenler barınabilir, ne de yanındaki kızı sarhoş edip elini beline dolamaya çalışan yavşaklar. meyhane evdir çünkü. meyhanenin çok eskiye dayanan bir kültürü vardır. Mesela kız kaldırmaya meyhaneye gidilmez. Ya da şekil yapmaya meyhaneye gidilmez. meyhaneye içmek için gidilir. herkes kendi halinde takılır ama herkes birbirini tanır.

bu sıralar arkadaşlarla kendimize yeni bir meyhane keşfettik. gayet hoş bir mekan olsa da, o mekanın benim gözümde iyi olmasının sebebi, içerdeki insanları. yaşlı babacan bir meyhaneci, sakalları birbirine karışmış ve evlerinden, eşlerinden, çocuklarından kaçan yaşlı insanlar, aşıklar, yalnızlar.. Çalan müzikler ise daha da sarhoş olmayı sağlayıcı şekilde hüzünlü. ama o müziklerin hüznünü daha da bastıran, masalarda oturan kaybedenlerin konuşmaları.. sitemkar, küfürlü, boşvermiş..
Yani kısacası, ilk birkaç dublede hayatın anlamını, sorunların çözümünü bulduğum; ama şişenin dibinde yine herşeyi unutup başa döndüğüm yerdir meyhane.