bugün

yururken kitaplarina simsiki sarilan kiz

içten içe bir sevgilinin, bir sevdiceğin özlemini duyan kızdır efenim. hayatındaki bu boşluğu o soğuk, o taş gibi kitaplara sımsıkı sarılarak yok etmeye çalışır. hani kampüste filan sık karşılarşınız böyleleriyle, kitaplarını göğsüne dayayıp sımsıkı sarılan kızlar var ya, hıh onlardan bahsediyorum işte.

çok fazla değerlendirme yapmadım bu konuda lakin biraz ibneleşerek bir çıkarım yapmaya çalışırsanız; etraftaki erkeklere bir mesaj verme amacıyla bu hareketi yaptığını düşünebilirsiniz. "aahh aaah bi sevgilim olsa böle sımsıkı sarılırım ona, hiç bırakmam" der gibiler sanki o halleriyle. çünkü o kitaplarabirer insanmış gibi davranıyorlar. masaya koyarken, masadan alırken hep naif, hep kibarlar. kırabileceklerinden korkuyolar sanki onları. kitapların da onları terkedebileceğini düşünüp, bu yüzden öyle davranıyor gibiler. ne zaman kitabına sarılıp yürüyen bir kız görsem, içim acır. üzülürüm onlar için ve yalnızlık denen illete en kallavisinden bir küfür savurup devam ederim yoluma. bu son kısım için;

(bkz: entryi cezmi ersöz gibi bitirmek)