bugün

az gelişmiş ülkelerde göz altı süresi

çok gelişmiş ülkelerde de pek farkı olmayan göz altı süresidir.

hatta bir ülke gelişmişse eğer -yani gelişmişlikte ölçüt para oluyor maalesef- diğer ülkelerin eleştiri(yapıcı eleştiri, haybeye tepki değil) hakkını da bertaraf edebiliyor rahatça bilindiği üzre. ayda yılda bir yem olarak da bir kaç coplayan polis görüntüsü ve hemen ardından polisin soruşturmaya alındığı haberleri verilerek "biz de sorun yaşıyoruz ama adalet temel ilkemiz bunlara göz yummayız" havası oluşturulabiliyor.

bunlardan da öte kimi gelişmiş ülkeler yargı sürecini başlatmadan; yani en basiti göz altı olayını direk atlayarak işkenceli mahkum hayatına geçirebiliyor canı istediği kurbanı tüm soğukkanlılığıyla. bir insanlık ayıbı olarak
guantanamo ussu buna en güzel örnektir. kendi topraklarında olmadığı için iç hukuktan yırtan, esir olmadığı için savaş suçlusunun haklarından yararlanma fırsatını da elden almış olan yasal boşluk avcısı bu çoooook gelişmiş ülke abd bize bu kıyas imkanını sağlayan ülkelerden sadece biridir.

aynı şekilde ismini hatırlayamadığım gelişmiş başka bir ülkeye giriş yapan polonyalı göçmen de sebepsiz yere saatlerce havaalanında bekletilmiş; biraz sinirlendi iki sandalye fırlattı diye annesinin gözleri önünde elektroşokla öldürülmüştür. göz altı bekleme süresi hatırladığım kadarıyla 10 saat olan bu olay da, ikinci sonuca varmamızı sağlar ki o da şudur: çok gelişmiş bir ülke kısa göz altı süresinde de adam öldürebilmekte, işkence yapabilmekte ve bu olaylara karşı yine süper gücün yaptığı gibi dünyayı kendine karşı dilsiz yapabilmektedir. fakat az gelişmiş ülkenin böyle bir hakkı bulunmamaktadır adı üzerinde güçsüzdür, ne yapsa eleştirilir. çünkü az gelişmiş ülkelerin gündemi kısır döngülerle ve özeleştirilerle meşguldür her daim. ülkemizde göz altı sürecinde yaşanan ölümlerin ayıbına özür olamasa da.

gerçi ilk tanımla alakası olmasa da özetle; az gelişmiş çok gelişmiş fark etmez önemli olan boyu değil işlevidir diyerek tüm ciddiyete bir nokta koyarım.