bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

Sen benim için yarım kalmış bir hikâyesin sonun ikimizcede boyle olmasini istediğimiz ve üç noktayla biraktigimiz. Oysa ben senin için belki de daha en basindan bitmiş bir hikayeydim. Arka sayfasini okuyupta begenmedigimiz kitaplar gibi birakilan. Şöyle bir bakiyorumda yasanilanlara yarim yamalak, eksik, tamamlanmamış. iste sirf bu yüzden yaziyorum su an yazdiklarimi. Tamamlanmamisi tamamlamak. Bir turlu vedalasamadigim içimdeki sen ile vedalaşmak için. Küçücük şehrin iki yakasında birbirimizi gormeden, görsek dahi görmemezlikten gelerek yasamak ne garip bir şeymiş. Oturdugumuz kafeye yeniden gitmek. Kahkahalar attigimiz yollarda simdi haybeye yürümek. Şerefine diye kaldirdigimiz o birayi yeniden ictigimde bogazima saplanmasi ne garip... Şebnem ferahin sarkisindaki gibi sil bastan başlamak gerek bazen... Hayati sifirlamak diyor ya. Simdi oyle yapmak,gerekmiş belkide. Ama tanirsin beni. Sevmem ben sifirdan,baslamayi. Sevmem oyle unutup hic olmamis,gibi davranmayi. Sadece yapilmamisi yapmak için yazdim onca şeyi. Vedalaşmak için...
Olurda birgün bu kucucuk şehirde tekrar karsilasirsak bir selami eksik etmeyelim diye.
Hoscakal Gülünce ruhumda mutluluk yayan güzellik. Ve tessekur ederim oyle baktigin için... O kahve'rengi gozlerinle...