ağlayarak sabahlamak

çoktur böyle ağlayarak sabahladığım anlar..
babamı kaybedince ağlayarak sabahlamıştım.. herkesin içinde ki ben herkesin içinde yalnız kalmıştım.. çocukluğumdan beri varlığını hissettiğim insanı en olmadık yaşımda kaybetmek her şeyi alt üst etmişti.. azrail bizi gafil avlamıştı.. içime kapanık birisi olduğum için babamı toprağa gömmeden önce kalbime gömdüm.. sabaha kadar hastanenin morgundan babamı nasıl çıkarıp toprağın altına gömeceğimi düşünerek ağladım.. hayatın yükü fazladır derdi babam hep.. babamın yokluğu daha ağırmış.. çöktüm ben baba.. kaldıramadım bu yükü...

daha sonra annemin beni terk ettiğinde ağlamıştım..
zaten ben çocukken boşanmıştı babamdan.. annem hastalık hastası bi insandı hep.. hastaneden tanıştığı bi adamla evlenme kararı almış. adam ise hastaneye içki koması yüzünden yatmış.. benim bu evliliğe karşı çıkmam tabi ki kaçınılmaz bir şeydi..
karşı çıktığımla kaldım. annem de terk etti beni..

annemi de yaşarken kaybettim..