bugün

atom enerjisi karşıtı eski moda solcular

neyse, geçelim bir başka soru-cevaba.. nükleer enerji risklidir, güvenlik-atık sorunu vardır, pahalıdır, alternatifleri vardır. naha buna da cevap verdiydik, onu da okuyalım;

Greenpeace'in bilinçli dezenformasyonunu açığa çıkardıktan sonra, gelelim, mantıksız çözümlerine. insan, enerji olmadan yaşayamaz, bu bir gerçek. Peki, bunun alternatifleri nelerdir? Sayalım;

-Hidroelektrik Santraller
-Termik Santraller
-Doğalgaz Elektrik Santrali
-Nükleer Enerji Santrali
-Rüzgar
-Hidrojen-Yakıt Pili Teknolojisi
-Güneş
-Ve ufak çaplı enerji üreteçleri(örneğin Hindistan'ın tren raylarındaki sürtünmeden açığa çıkan ısıyı enerjiye dönüştürmesi gibi)

Yazımızda hemen hemen bütün enerji kaynaklarına değineceğiz. Fakat öncelikle Greenpeace'in dünya enerji ihtiyacını karşılamamız yönündeki çözüm önerisinin, yani rüzgar ile dünya enerji ihtiyacının maksimum %12, güneş enerjisi ile maksimum %25'i karşılanabileceğine tekabül ettiğini belirtmeliyiz ki, bu aynı bildiride, kendi ifadelerinde de bulunmaktadır. Peki gerisini nasıl karşılayacağız Allah aşkına? Yeni bir enerji üretim sistemi mi geliştireceksiniz?

Evet artık nükleer enerji santrali hakkında ayrıntılı bilgi ve Greenpeace eleştirilerimize geçebiliriz;

Bilinçlenme adına, enerji ve kaynaklar noktasında çok önemli bilgi eksikliğimiz ve önyargılarımız bulunuyor. Aşağıda yazacaklarımız ile idealize değil, birebir reel politik ve onun ürünlerini göreceğiz..

Öncelikle, nükleer enerji santralinde işletim için yalnızca uranyum değil, toryum da kullanılabilir ve işlenmemiş toryum bırakın Türkiye'yi, dünyada dahi çok önemli miktar arz eder. Enerjiyi üretecek kaynakların (uranyum,plütonyum,toryum) ise tabiri caizse kıyamet kopana kadar bitme ihtimali yok. Bununla birlikte bahsedilen uranyum235'e alternatif olarak, kararlı toryum atom çekirdeği nötronlar ile kararsız hale getirilir, ham uranyuma ihtiyaç kalmaz. Nükleer santrale ileriki yıllarda enerji üretimine alternatif üretilemediği zaman -tükenmeyen kaynaklar olmasına rağmen, rüzgar yahut güneş gibi- bugün olmazsa yarın mecburiyetten geçilecek, şimdiden geçilmezse dışarıya bağımlılık katlanarak artacaktır.

En çok çekinilen faktörlerden biri sızma riskidir. Oysa belirttiğimiz üzere reaktöre uçak düşse dahi sızma yapmamaktadır..Çok masraflı olduğu doğru olmakla beraber,masrafın çok ama çok yüksek bölümü güvenliğe ayrılmaktadır..Hidroelektrik santralleri de bedava üretmediğimize göre..Bunun da ötesinde birazdan incelemeye alacağımız farklı işletim sistemleri ile artık nükleer santral sızmalarından korkmayacaksınız, yeni korkular vereceğim sizlere, öyle ki ihtimali sıfıra çok yakın olan sızmalar ve nükleer atıklar dahi sempatik gelecek..

Diğer enerji kaynaklarına yönelmek arzusuna dair bir kaç kelam edelim. Nükleer enerji santrali masraflı ya;

1kg. kömürden 3KW, 1kg.petrolden 4,5KW, 1 kilogram uranyumdan 50.000KW enerji üretilebiliyor. Yani nükleer enerji santralinden aynı miktarda malzeme ile edineceğin enerjiyi, bir başka santralle edinmeye kalkışacaksanız, yüzlerce, hatta binlerce santral dikmeniz gerekecektir ki, hangisi daha masraflıdır, sorarım merak içinde. Türkiye'nin başlıca kurtuluş yollarından olan nükleer santrale enerji bağlamında muadili bir üreteç alternatifi sunulmasını bekleriz, fakat lütfen akla yatıkın olsun.

Alternatif olarak sunup sunulabilecek öğeler maksimum; su, kömür ve doğalgaz ile yetersiz rüzgar-güneş enerjileri olacaktır. Bakınız bilimsel bir araştırmanın sonucu bize ne söylüyor;

Nükleer santral sızmaları ile ölen -bakınız hastalanmaktan bahsetmiyorum, ölüm- insan sayısı ile diğer işletim sistemleri kıyaslanmış;

Nükleer santral : Senede 8
Doğal gaz : Senede 85
Termik santral yani kömür : Senede 342
Hidroelektrik yani su: Senede 885

Nükleer enerjiden kaçarken, acaba nasıl bir oyuna kurban gittiğimizin farkında mıyız? Emperyalist bir devlet, kendi üretimini nükleer enerjiden sağlarken, çevreye verdiği zarar tartışılmaz bulunan petrol pazarını da eline geçirerek, bu yönde bir dayatmada bulunması ve bu; milli kaynaklara yönelmemizde nasıl bir engel teşkil ediyor dersiniz? Bunu yaparken de defaatle belirttiğimiz üzere, mütemadiyen desteklenen Greenpeace, Nükleer'e Hayır, vs. gibi örgüt ve oluşumlar aracılığı ile nükleer enerjinin ne kadar zararlı ve riskli olduğu masalını anlatırken, aynı anda bu örgütlerin karşı çıktıkları fosil yakıtlara alternatif oluşturacak yegane teknolojiyi böylesi ucuz yöntemlerle bertaraf ediyorlar dersiniz? Aynı örgütler ,mütemadiyen küresel ısınmaya karşı çıkmalarına rağmen, bu ısınmaya sıfır noktasında katkısı olan, yani katkısı olmayan bu işletim sisteminin bu özelliğinden ne şekilde söz ediyorlar, öğrenmek için yanıp tutuşuyorum..

Gelelim en çok korkulan atıklar meselesine; Teknik ayrıntıya girip insanları sıkmayalım, fakat bunun çözülmüş bir problem olduğunu belirtelim. Ortaya çıkan atık madde -ki bu işlenmiş maddenin en fazla %3üdür-geniş havuzlarda bekletilerek radyasyondan arındırılır ve silikonla eritilerek "camsılaştırılır.."..Hani yedikten sonra sokağa attığın gofret ambalajı var ya, onun verdiği zarar ve zehirliliğin milyonda biri dahi etmiyor..

Doğa her şeyden,herkesten bir zarar görecektir..Bu kaçınılmaz bir olgudur..Fakat bir gerçekliğe karşı çıkarken, alternatifinin daha zararlı olduğu gerçeğini gözardı ediyorsanız, bunda samimiyet aranmaz. Olsa olsa büyük enerji/kaynak plan ve oyununun parçası olmakla açıklanabilir..

Tekrar tekrar belirtelim,ülkemizin üretim adına çok alternatifli olması (ki şüphelidir) bazı gerçekleri değiştirmiyor. Eğer temiz bir enerji kaynağından bahsedilecekse,bu nükleer enerjidir, başkası değil..
Hidroelektrik santraller kuruldukları bölgelerde -ki bunun için tahmin ettiğinizden çok geniş alanlar gasp edilmektedir- doğal hayatı öldürür, kalıcı zararlara sebebiyet verirler. Termik santraller, petrol ürünü yakıtlar ve doğalgazdan ise bahsetmeme dahi gerek olmadığını düşünüyorum. Bu işletim sistemlerinden ölen, kanser olan insanlardan bahsedin. Küresel ısınmaya neden olmazken, petrolün, doğalgazın etkisinden bahsedin. Nasıl enerji üreteceğimizden bahsedin. Bu ülke nasıl kurtulur bundan bahsedin. Bu ülke nasıl enerji satar bundan bahsedin. Bu devlet, ekonomik bağımsızlığına nasıl kavuşur bundan bahsedin. Ekonomik bağımsızlığına kavuşması ile onurlu dış politikaya nasıl meyleder, bundan bahsedin. Bölgesel güç olmasının farkına nasıl varır, bundan bahsedin. Karşı çıktıklarınız aslında nasıl da çaremizdir, bundan bahsedin. Sosyal düzen, adalet sistemi nasıl işler, bundan bahsedin.

ve son olarak en önemlisi; nasıl akılcı antiemperyalist olunur bundan bahsedin. ahmak olmayan solcu aranıyor fittuuu(ıslık).
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar