bugün

eski sevgili

önce müzik vardı;

https://youtu.be/C3skXjCmvVc

eski mesajlarına bakılmaması gereken insan. bi sigara yakmanıza neden oluyor. yok, unutamamak değil. sanki güzel bir şeyin, başlangıçta hiç olmayan bir şeyin birden ortaya çıkışını ve sonra birden yok oluşunu görmek gibi. acı veriyor bir şeyin yok oluşunu hızlı çekim izlemek.

-arkadaş olarak başlamışız hatta arkadaş bile değilmişiz, yeni tanışmışız. sayın bayan falan diyomuşum. o kadar hızlı gelişmiş ki her şey. "siz" den "sen" e, "sen" den "canım" a geçmişiz. gülmüşüz aynı şeylere. ne kadar çok ortak noktamız olduğunun farkına varmışız. müzik önermişiz birbirimize. ortak noktamız müzik olmuş. müzik kadar ömrü olmasa da yaşadığımızın.

-sevgili olmuşuz apansız. birkaç gün geçmiş bir önceki evrenin üzerinden. artık daha çok konuşur, daha çok özler olmuşuz. müzik daha bi duygusal olmuş. eskiden sevdiğimiz müzikler artık sevdirmeye, üzmeye, özletmeye, acı vermeye başlamış. yine çok hızlı gelişmiş her şey. beraber uyumuşuz. sarılıp uyumayı, uyandığımızda çırılçıplak olmayı çok sevmişiz. beraber içmişiz. beraber dışarı çıkmışız. beraber eve dönmüşüz. beraber uyumuşuz, uyanmışız, sevmişiz, sevişmişiz. birbirimizi arkadaşlarımızla tanıştırmışız. çevremizdeki herkes bizi çok sevmiş. herkes çok mutluymuş. sonra bir şey olmuş. apansız başlamış herşey. kıskançlıklar. her hareketimiz güzel gelirken birdenbire sinirlenebilmeye başlamışız. kızabiliyormuşuz artık birbirimize. konuşmalar azalmış. müzik azalmış.

-eski sevgili olarak tamamlamışız ömrümüzü. özlüyormuşuz. ama olmuyormuş. ortak noktalarımız sanki hiç yokmuş gibi görünmeye başlamış. bitmiş. yıkılmış. yarım kalmış her şey. hayaller, istekler, vaadler... "siz" bile demiyormuşuz artık birbirimize. yastığa sarılıp uyuyormuşuz. eski fotoğraflara bakıyormuşuz. rüyalarda buluşmak bile imkansız gelmeye başlamış. yalnız içiyormuşuz dışarı çıkıp. yalnız uyuyormuşuz. yalnız uyanıyormuşuz. kimse mutlu değilmiş artık. sevgi azalmış, müzik azalmış ve bitmiş. artık müzik yokmuş, olan da acı vermekten başka bir işe yaramıyormuş.

-anı olarak devam etmişiz hayatımıza. iki farklı anı. iki farklı yerde. birbirini bilen, ama artık tanımayan.

edit: -yok olmuşuz. hiç yoktan varolmuş bir şeyken zaten bizimki. "var" el ile tutulabilecek kadar var! hani birisi dese ne kadar seviyorsun diye, kalbimizi ellerine koyabilecek kadar "var" ken... "yok"... ümit... umut... aşk... mutluluk... gözler... ten... rüzgar vurunca dalgalanan saçlara "ölürüm lan ben bunun için" demem bile yok... kalp yok... artık hiçbir şey elle tutmayı bırak gözle görülür bile değil... sonumuz yoklukmuş... yokluğumuz sonmuş... ateşimiz başka yerlerde alevlenmeye çalışmış ama sönmüş... hiçbir şey kalmamış... sadece, belki sadece bikaç kadeh içtiğimizde aklımıza gelir olmuşuzi, belki, ne güzeldi be diye anar olmuşuz... ama yokmuşuz... müzik yokmuş...