bugün

keşke yalnız bunun için sevseydim seni

Kuşlar toplanmış göçüyorlar
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

seni o kadar yakından görünce,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek...
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

`Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

iyi anlarında sesin kalınlaşıyor
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Baktım yeri toparlıyor ayak izleri
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

eşiklere oturmuş bir dolu insan
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

fazıl hüsnü diyor ki, ne diyor fazıl hüsnü?..
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Ortaoyunumuzun dekoru bir kağıt mendil
keşye yalnız bunun icin sevseydim seni.

Ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

ikinci bir parıltı var senin bakışlarında
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

"Kehanet" adlı kısacık bir şiir buldum
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Yürütüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
keske yalniz bunun icin sevseydim seni.

an ki fıskiyesi sonsuzluğun
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

(bkz: keske hic sevmeseydim)