bugün

özgür iradeye inanan materyalist

maddeyi ve ondaki yasaları tek gerçek olarak kabul ettiği halde özgür iradeye inanma tutarsızlığını gösterebilen insandır.

her şeyin kesin bir nedeni ve kesin bir sonucu vardır. ard arda dizilmiş domino taşlarını düşünün. en baştakini ileri ittiğinizde bu taşın düşmesi bir sonraki taşın da düşmesinin nedeni olur ve nedenler zinciri domino taşları bitinciye kadar gözlemlenmeye devam edilir. eğer bir taş düşmemişse bunun da bir nedeni ve bu nedenin de bir nedeni mutlaka vardır. sebepsiz sonuç olmaz ve her sebebin kesin bir sonucu vardır. buna determinizm (nedenselcilik) denir.

kendisiyle algılama, hatırlama, düşünme ve karar verme gibi faaliyetlerde bulunduğumuz organımız beyin de doğanın bu yasasından azade değil. düşünme va karar verme süreçlerinde tamamen kesin bir nedensellik hakimdir. düşünme dediğimiz olay beyin hücreleri olan nöronlar arasındaki bir takım elektro-kimyasal etkileşimlerden başka bir şeyi ifade etmez. özgür iradenizle bir karar aldığınızı düşünmeniz sadece bir histir ve bir yanılgıdır. verdiğiniz en ufak bir kararı bile genetik yapınız ve o ana kadarki deneyimlerinizin sebebi olan doğduğunuz büyüdüğünüz ve hali hazırda yaşadığınız çevre, iklim şartları hatta beyin kimyasallarınızı değiştiren yediğiniz son şey vs.. ortaklaşa belirler.

materyalist bir insan yukarıda anlatılanların hepsine inanmak durumundadır. hal böyle iken bir takım materyalist geçinenler kader inancını eleştirerek ve hatta bununla dalga geçerek aslında ne kadar da sığ insanlar olduklarını ortaya koymaktadırlar.

belirtilmeden geçilemeyecek bir diğer husus atomaltıyla ilgilenen kuantum fiziğinin bazı bulgularından yola çıkılarak yapılan determinizm karşıtlığıdır. bu tartışmaların dayanağı atomaltı parçacıkları etkilemeden gözlemleyemiyor oluşumuzdur. yani bir elektronu görmek için ancak bir elektron mikroskobunu kullanabiliriz. elekrona mikroskopdan fırlatılan elektron onu etkiler. bu da gözleyenin elektronları etkilediğini anlatır.

rastlantısallığı savunanlar elektronun gözlemlerindeki bu belirsizliğin neden sonuç ilişkisine aykırı olduğunu düşünürler. bu saçmadır, çünkü neden-sonuç yasaları hala işlemekte fakat sadece biz ölçemiyoruz.

beyin atom-üstü boyutta tamamen neden-sonuç ilişkilerine dayalı çalışır. iddia edildiği gibi rastlantısallık diye bir şey olsaydı bile bu özgür iradeyi nasıl gerçekleştirebilecekti? rastlantısallığa örnek vermek imkansız, küre içinde dönen sayısal loto toplarında bile determinizm hakim ama bunun rastlantısal olduğunu kabul edersek, rastlantısallık ancak sayısal loto toplarındaki kadar özgür irade oluşturabilirdi herhalde.