bugün

unutursam fısılda

benim bir kardeşim yok. bildiğim kadarıyla kadın da değilim. sinemada gittiğim bir FiLME asla ikinci kez gitmem. şarkıcılıkla alakam yok. beni baskılayan bir ailem de yok. hayatta yapmak istediğim şeylerle ilgili karşımda duvar gibi duran kimse de yok çok şükür. taşrada da yaşamadım. doğal olarak, şükürler olsun ki, bir aile özlemi çekerek bir ömür de geçirmedim. hayatta hiçbir zaman aşık olduğum kişiyi hayallerimin dışında da bırakmadım, bırakılmadım da. 70'lerde de yaşamadım, doğal olarak o yıllara bir özlemim de mevcut değil. annem ve babam hayatta, doğal olarak durum onların varlığı ya da yokluğu ile ilgili de değil. hayatımda çok vefalı veya fedakar da olmadım. aynı şekilde bana karşı çok büyük vefa ya da feda ile de karşılaştığım söylenemez.

be kardeşim o zaman ben bu filmde neden ağladım? hadi ağladım diyelim. neden ikinci kez gittiğimde daha da çok ağladım? demek ki insanlar sadece kendilerinden bir şeyler buldukları filmlerde bu kadar duygulanmıyorlarmış. demek ki insanlar sadece kendisinden bir şeyler bularak hüzünlenmiyorlarmış. demek ki "kendini yerine koyabildiğin için", "başına geldiği için", "başına gelmesinden korktuğun için" ya da "bir arkadaşının başına geldiği için" hüzünlenmeyebiliyormuşsun da.

be kardeşim o zaman ben bu filmde neden ağladım? hadi ağladım diyelim. neden ikinci kez gittiğimde daha da çok ağladım?

mehmet günsur, hümeyra, ışıl yücesoy, gözde çığacı ve farah zeynep abdullah gerçekten muhteşem bir iş başarmışlar. sadece oyunculukları için bile izlenmesi gereken filmdir. bilhassa ışıl yücesoy ve hümeyra olağanüstü işler çıkarmışlar. helal olsun.