bugün

türkiye nin federasyona geçmesi gerekliliği

artık kendini iyice belli etmiş gereklilik, hatta zorunluluktur.

17 aralık sürecine kadar ak parti'ye oy vermiş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki:

1) trakya, kıyı ege ve akdeniz bölgesi insanı, kimilerinin anadolu çomarı diye tabir ettiği orta anadolu insanının verdiği oylarla yönetilmek istemiyor. içkisine, kürtajına, cinsel özgürlüğüne karışan bir iktidar istemiyor.
2) kürtler, artık artan bir oranda kendi yaşadıkları topraklara bir statü verilmesini istiyor.
3) batı insanı, doğu'nun kaçak elektriğini ödemek istemiyor.
4) "yobaz" diye tabir edilen ak parti seçmeni, laik yasalarla yönetilmek istemiyor. kendi inancına göre olan yasalarla yönetilmek istiyor.

bu kadar veri varken hala koskoca ülkeyi tek merkezden, tek anayasa ile yönetmenin ne anlamı var? yine merkezi yönetim olsun. yine federal bir meclis olsun, ama doğu'nun bir köyünde bir memurun yerini değiştirmek için aylarca ankara'dan onay beklenmesin. eğer iş bölünmeye gidecekse de gitsin. zaten insanları zorla bir arada tutmanın bir anlamı yok.

bu federasyonda minimum 4 bölge olmalı:
1) trakya, kıyı ege ve akdeniz bölgesi (başkent izmir).
2) orta anadolu ve karadeniz bölgesi (başkent ankara. federal başkent de burası olsun)
3) kürt bölgesi (başkent diyarbakır).
4) istanbul bölgesi (kendisi bir şehir olduğundan başkent ihtiyacı yok. ulaşımı kolay bir yerinde meclis binası olsa kafi).

istanbul'u her bölge isteyeceği için, ayrıca nüfusu çok fazla olduğu için kendi başına bir federal bölge olarak kabul edilmeli.

artık birbirimize zulmetmekten vazgeçelim.

edit: batı'da yaşayıp da yine muhafazakar kurallar geçerli olsun diyenler memleketlerine gönderilmeli.
edit2: federasyon olup da bölünmeyen güçlü ülkelere de bakalım. amerika, almanya, rusya gibi.