bugün

galatasaray

bu sezon avrupada mutlaka iyi işler yapması gereken takımım. bu 4. yıldız muhabbeti fazla baymaya başladı ve 4. yıldız kafasıyla avrupa ile ilgili planlarının arka plana düşmesinden korkmaya başladım şahsen. gerçi ne teknik ekibin ne de yönetimin böyle bir eğiliminin olduğunu düşünmüyorum ama özellikle taraftar bu konuda çok etkileniyormuş gibi geliyor.

http://kassiesa.home.xs4a...ta/method4/trank2015.html şu linkten bakarsanız eğer galatasarayın uefa kulüpler listesinde 35. sırada yer aldığını görürsünüz. fena bir sıra değil ama asıl heyecan verici olan şey alınmış puanlar:
35 Galatasaray Tur 2.4200 1.0200 24.0400 16.3400 4.1800 48.000
son sıradaki 4.1800 puan 2014-2015 sezonuna ait. yani daha şimdiden, maç oynamadan topladığımız puan. dikkat ederseniz ilk iki sezon toplamda aldığımız puan 3.4400 puancık. eğer bu sezon da geçen senekine benzer bir puan alabilirsek (bunun için de ya 2. olup gruptan çıkmamız ya da 3. olup uefada bir iki tur geçmemiz gerek) işte o zaman 62'lere kadar çıkacak puanımız ve bu puan bizi ilk 25 sıraya kadar yükseltebilir. aynı başarı bir sezon daha tekrarlanabilirse ilk 20ye hatta ilk 15e girmek mümkün olacak ki bu durumda hem 2. torbaya terfi etmiş, hatta o torbadaki yerimizi sağlamlaştırmış oluruz, hem de kulübün itibarı inanılmaz derecede artar. üstelik bunu başarmak için şimdiye kadar yaptıklarımızdan fazlasına da ihtiyacımız yok. ilk sene kura şansımız vardı, buna rağmen bir takım şanssızlıklar yaşadık. sonrasında da 3te 3 yapıp çıktık gruptan. geçen sene ise kura şansımız olmamasına rağmen şansımızın da yardımıyla juventus gibi bir devi eledik, sonra yine kura şanssızlığı ile chelsea ile eşleştik ve evin yolunu tuttuk. bu sene kura şansımız ne olur bilemiyorum ancak galatasaray her halükarda en kötü grupta 3. olabilecek güce ve yeteneğe sahip diye düşünüyorum. uefa kupasında da çeyrek final görememek için bir sebep yok.

fakat gel gelelim eğer takımdaki tüm planlar lige göre yapılırsa o zaman işimiz yaş. drogbanın gidişinden sonra takımın iyi bir forvet oyuncusuna ihtiyacı olduğu kesin. eğer chedjou geçen sezonun ötesine geçemeyecekse stopere de ihtiyaç var. bunların haricinde yerli bir sağ bek ve yine yerli bir kanat oyuncusu da ihtiyaçlar arasında görünüyor.

stoper konusu soru işareti. prandellinin planlarına göre şekillenecek muhtemelen. sağ bekte yabancı oynatamayacağımıza göre muhtemelen o da yerli olacak ya da eldeki oyuncular değerlendirilecek artık nasıl olacaksa. fakat bence avrupada başarı adına bu takımın forvet hakkını yabancıdan yana kullanması lazım. burak yılmaz aldığı sözleşmeden sonra takımın banko oyuncusu olarak görünüyor. fakat prandellinin tek santrafor oynatması durumunda bile burağı yedekleyebilecek, onun performansı düştüğünde yerine ilk 11e gözü kapalı yazılabilecek bir oyuncu şart. bence olcan transferinden sonra sağ bek ile birlikte takımın en kilit transfer hamlesi bu olacak.

gerekirse hem kanat hem de gerektiğinde santrafor oynayabilen, skora doğrudan katkı yapacak bir oyuncu da alınabilir. hatta gayet de mantıklı olur. ama burağın eksikleri göz önüne alındığında bu oyuncunun topu ayağında tutmasını bilen, hücumda pozisyonlara girmenin dışında pozisyonlar yaratabilen bir oyuncu olması gerek. böyle bir yerli oyuncu bulmak da çok çok zor maalesef. o yüzden bir yabancı hakkını buraya harcamak lazım. şu anda halihazırda muslera, telles, melo, sneijder banko yabancılar. bunların haricinde amrabat, bruma ve chedjou kalmaları durumunda ilk 11i zorlar ve zaman zaman ilk 11e girerler. muslera zaman zaman sinan bolat ile yer değişebilir belki. ama her şeyden önemlisi, kalan bu bir yabancı oyuncu hakkını (diğer yabancıların gittiğini varsayıyorum) en iyi şekilde kullanmak.

ligde şampiyonluk için ise fenerbahçeyi maalesef bir adım önde görüyorum. bunun da başlıca iki sebebi var: birincisi fenerin avrupada oynamaması. bizim ligde rotasyon ile başarı sağlayan takım örneği pek fazla değil. bu yüzden fenerbahçe çok avantajlı bu açıdan. diğer mesele de fenerbahçenin geçen seneki şampiyonluğun üstüne halen aynı teknik ekiple yola devam etmesi. gerçi prandellinin bu dezavantajı bertaraf etmesi konusunda ümitliyim ama yapamazsa da onu çok fazla suçlayamam.

iyi oynar, iyi bir kadro kurup (ki bunun için iki üç tane iyi transfer yeterli olur bence) iyi bir taktik oturtabilirsek bu dezavantajları da bertaraf edebiliriz.

edit: transfere girince asıl söylemek istediğimi söyleyememişim. benim çocukluğumdan beri bu takım ve taraftarı ligi her zaman avrupa için bir kapı olarak görmüşlerdir. şu unutulmamalı ki, biz en başarılı dönemimizde fenerbahçeye, beşiktaşa değil; milana, real madride şarkılar yazıyorduk, avrupada karşılaşacağımız devlerin maçlarını iple çekiyorduk. bunun bu şekilde kalması lazım. bizim bile mecburiyetten takip ettiğimiz süper ligde alınan şampiyonluklarla avrupada bir yere gelemezsiniz.