bugün

babanın ölmesi

babamın ölmesi.. düşünmüştüm önceden nasıl karşılayacağımı, neler hisedeceğimi, ancak hiçte tahmin ettiğim gibi olmadı hissetiklerim. o ölmeden önce ölümünü düşünüp ağlardım. hatta tüm yakınlarım için teker teker ağlardım. hatta psikyatriye gittim bu yüzden uzun zaman önce. sonra ne olduysa bıraktım bi sonuç alamayacaktım heralde. hiç sarılmadım babama çocukluğumdan sonra onu da ben hatırlamıyorum teselli için ablam anlattı. en çok seninle oynardı, sarılırdı dedi. antibiyotikler yüzünden kuruyan nefesini açmak için kullandığı o denizsuyu mu nedir öyle bi şey işte en çok ona ihtiyaç duyup, istediğini sanki onunla iyileşeceğini sandığı geliyor aklıma. hep o an geliyor aklıma deniz kokusu duyduğumda en çok. hiç tahmin ettiğim gibi olmadı hissetiklerim. anlamadım bişey ve anlamıyorum hala. kimsenin gelmesini istemedim. gelenler oldu uyudum. o lanet olası merasime katıldım nezaketen. hiç bişey yapmadım. sanırım bi ara pişmanlıktan inledim son bi kez bakmaya cesaret edemediğim için. sessizce höööö diye garip bir nefes attığımıda dışarı, hatırlıyorum teyzem anladı ve ısrar etti. sayesinde son anda görebildim babamı. iyiki gördüm en son kasılıp acı çekerken gördüğüm bedeni oldukça sakin görünüyordu. son nefeslerinin gürültüsü sonsuz bir sessizliğe dönüşmüş öylece duruyordu. beni tanıyanlar şaşırdıklarını söyledi güçlü bulmuşlar. metanetmiş. bilmem ben. sadece uyumak istiyordum ve işe gitmek uyandığımda. nasıl becerdim bilmiyorum ama sağol dedim gelenlere ve bir yabancı gibi katıldım merasime hep beraber gidip hep beraber döndüğümüz biyerdi. belki onlar olmasaydı daha başka olurdu diye geçirdim içimden. aslında biraz daha orda kalmak istiyordum ve dokunmak toprağına. yapamadım alıp götürdüler beni. onlar ne dediyse onu yaptım. eskiden düşünürken bile ağlardım oysa. ve allahım ben ne yapacağım derdim. ama böyle oldu. fazla düşünmedim. kahretmeyi bırakmıştım. biraz küfrettim.. noluyor lan dedim. içinden çıkamadım işin vazgeçtim. kabul ediyorum dedim ölüsün sen. dedem de öyle. bi gün biz de.. yapacak bişey yok. hiç bişey yok dedim kendime. anladım dediğimi. tekrarlamadım. kabul etmek gerekiyordu. ediyordum. daha hastane kapısında çöpe attığımızda anlamıştım herşey çöp. çöp... çöp... çöp kutusu hani şu bildiğimiz konteyner. kalp elektrosu, tahliller hepsi hepsi, çarpan çalışan herşey durduğu için atıldı çöpe. artık olmadığı için. lazım olmayan herşeyi.. attık. kırıldım.. nefret mi etmeliyidim abimden çöpe attığı için. değil dimi. nefret etmedim zaten. seviyorum onu ve geriye kalanları... bir babanın ölmünün ardından hissedilen duygu bulanıklığına örnektir.